Ekonomik Yaklaşım

            bitirme tezi izle,           bitirme tezi konuları,          bitirme tezi kuralları,           bitirme tezi örnekleri,          bitirme tezi örneği,           bitirme tezleri,           bitirme ödevi,           lisans bitirme tezi,           tez konuları,                      iktisat,                makro iktisat,                mikro iktisat,                istatistik bitirme tezi,                muhasebe,                maliye,                Çalışma Ekonomisi,                bitirme tezi örneği,          bitirme tezi örnekleri,          bitirme tezleri,          lisans bitirme tezi,          bitirme tezi izle,                  Hukuka Giriş Bitirme Tezi,      ,işkhvx<bitirme tezi konuları,          bitirme ödevi,          örnek bitirme tezi,          bitirme projesi,          bitirme tezi kuralları,                  bitirme tezi örneği,      bitirme tezi örnekleri, 

Ekonomik Yaklaşım, Cilt : 23, Sayı : 82, ss. 23-49
BÜTÇE AÇIKLARININ CARİ İŞLEMLER
DENGESİ ÜZERİNE ETKİLERİ:
İKİZ AÇIKLAR HİPOTEZİNİN TÜRKİYE
AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Metin BAYRAK*
Ömer ESEN**
Özet
İkiz açıkların oluşma sürecini açıklayan genel olarak iki farklı görüş
bulunmaktadır. “İkiz Açık Hipotezini” açıklamaya çalışan yaklaşımlardan ilki
“Geleneksel Keynesyen Yaklaşımı”, diğeri ise “Ricardian Denkliği Yaklaşımı” dır.
Geleneksel Keynesyen öngörü, bütçe açıklarının cari işlem açıklarına yol açacağını
ileri sürerken, Ricardian denkliği hipotezi de bütçe açıkları ile cari işlem açıkları
arasında her hangi bir ilişkinin olmadığını iddia eder.
Bu çalışmada, Türkiye’de bütçe dengesi ile cari işlemler dengesi arasındaki
ilişki, 1975 ile 2010 dönemi arasında yıllık veriler kullanılarak araştırılmıştır. Ele
alınan değişkenler arasındaki ilişkinin yönü ve büyüklüğünü araştırmak üzere
Johansen eşbütünleşme ve hata düzeltme modeli uygulanmıştır. Elde edilen ampirik
sonuçlara göre, inceleme dönemi için, bütçe açıkları ile cari işlem açıkları arasında
kısa ve uzun dönemli bir ilişki olduğu sonucuna varılmıştır. Bu sonuçlar, Geleneksel
Keynesyen Yaklaşımı destekler ve Ricardian Denkliği Yaklaşımı reddeder yöndedir.
Anahtar Kelimeler: İkiz Açıklar, Cari İşlem Dengesi, Bütçe Dengesi, Eşbütünleşme
Analizi, Hata Düzeltme Modeli.
JEL Sınıflaması: C53, F32, H62.
* Yrd. Doç. Dr., Atatürk Üniversitesi, İ.İ.B.F., İktisat Bölümü.
** Arş. Gör., Atatürk Üniversitesi, İ.İ.B.F., İktisat Bölümü.
24 Metin BAYRAK, Ömer ESEN
Effects of Budget Deficit on Current Account Balance:
Analysis of Twin Deficits Hypothesis in Case of Turkey
Abstract
There are generally two different views that explain development process of
Twin deficits. The first approach that tries to explain “Twin Deficits Hypothesis” is
Conventional Keynesian Approach and the other one is Ricardian Equivalence
Approach. While the Conventional Keynesian proposition claims that budget deficits
led to current account deficits, on the other hand the Ricardian Equivalence
Hypothesis claims that there is no relationship between the budget deficits and
current account deficits.
In this paper the relationship between foreign trade balance and current
account balance is researched by using annual data for 1975 and 2010 periods in
Turkey. In order to search the direction and size of the association between analyzed
variables, Johansen cointegration and error correction model have been employed.
The empirical findings of the study reveal that for the concerning period, it is found
that there is a relationship between budget deficits and current account deficits in
both the short and long run. These results support the Conventional Keynesian
Theory and refuse the Ricardian Equivalence Hypothesis.
Keywords: Twin Deficits, Current Account Balance, Budget Balance, Cointegration
Analysis, Error Correction Model.
JEL Classification: C53, F32, H62.
Giriş
1980’li yıllardan itibaren başta Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olmak
üzere diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin bütçe açıklarının önemli
büyüklüklere ulaşması ve cari işlemler dengesinde meydana gelen yüksek
açıklarında bu durumu takip etmesi iki açık arasındaki ilişki üzerinde araştırmaların
yoğunlaşmasına neden olmuştur. Bu bağlamda, iki açık arasındaki ilişkiyi ifade eden
“İkiz Açıklar” kavramı önemli bir tartışma konusu halini almıştır.
Bir ekonomide makroekonomik dengenin sağlanmasında iç ve dış dengeyi
temsil eden iki önemli ölçüt bütçe açıkları ve cari açıklardır (Papadogonas ve
Stournaras, 2006: 595). Bu açıkların bir ekonomide mevcudiyetini uzun süre devam
ettirmesi muhtelif istikrarsızlıklara davetiye çıkarmaktadır. Şöyle ki, her iki açığın
giderilmesi için para ve maliye politikalarının yeknesak olarak kullanılması sorunu
Bütçe Açıklarının Cari İşlemler Dengesi Üzerine Etkileri: İkiz Açıklar Hipotezinin Türkiye için Analizi
25
çözmemekte, her iki açığı tetikleyen ve bu açıkları diğeriyle ilişkili kılan işsizlik,
enflasyon, ağır borç yükü ve yüksek döviz kuru vb. birtakım sorunların çözümü para
ve maliye politikalarının kombine uygulamasının yanı sıra, bütün bu politikalarla
uyumlu optimal bir iktisat politikasının tatbikini gerektirmekte ancak bu suretle
açıklarda düşüş sağlanabilmektedir (Klein, 2006: 675).
1980 sonrası Türkiye ekonomisinde dışa açık, ihracata dayalı sanayileşme ve
büyüme modeli benimsenmiştir. Ancak bu dönemle birlikte yükselen kamu açıkları
ve bu açıkların borçlanmayla finansmanı faiz oranlarının yükselmesine neden
olmuştur. Ayrıca, dönem içerisinde enerjide dışa bağımlılığın yüksek, yurtiçi
tasarrufların yetersiz, katma değeri yüksek ürünlerin sanayi üretimi içerisindeki
payının düşük olması ve araştırma geliştirme çalışmalarına yeteri kadar ağırlık
verilememesi nedeniyle cari işlemler dengesi sürekli açık vermiştir. Böylelikle,
Türkiye ekonomisinde özellikle son yıllarda sıkça gündeme gelen ve en çok
tartışılan konuların başında cari açık sorunu gelmektedir. Dolayısıyla cari açıkları
belirleyen dinamikler ve bütçe açıklarının etkisi, konunun güncelliği ile önemini
artırmaktadır. Türkiye’de bütçe açıkları ve cari açıkların artma yönünde beraber
hareket etmeleri, Türkiye için de “İkiz Açıklar Hipotezinin” incelenmesini gerekli
kılmaktadır. Bir ülkede makroekonomik dengenin sağlanması ve sürdürülebilir
hedeflere ulaşılması açısından iç ve dış dengelerin ve/veya dengesizliklerin
nedenleri, etkilerinin yönü ve boyutunun analizi, ekonometrik olarak incelenmesi ve
elde edilen analiz sonuçlarının açık bir şekilde ortaya koyulması politika karar
mercilerinin sorunları ve çözümlerini daha net tespit edebilmelerine yardımcı
olacağı kanaati taşınmaktadır.
Bu çalışmanın amacı, Türkiye ekonomisinde yaşanan kronik cari açıklar
üzerinde bütçe açıklarının etkili olup olmadığının araştırılmasıdır. Bu amaç
doğrultusunda, çalışmada öncelikle konuyla ilgili genel bilgilere yer verilmekte,
bütçe açıkları ile cari işlem açıkları arasındaki ilişkinin kuramsal yapısı Keynesyen
ve Ricardian perspektifle ele alınmaktadır. Daha sonra araştırmada kullanılan veriler
ve yöntem tanıtılmaktadır. Son kısımda ise uygulama sonucunda ulaşılan bulgular
sunulmakta ve bunların mevcut literatürle olan uyumunun genel bir değerlendirmesi
yapılmaktadır.
I. Bütçe Açıklarının Cari İşlem Dengesi Üzerine Etkileri: İkiz Açıklar
Hipotezi
İkiz açıklar hipotezi, bütçe açığı ile cari işlemler açığı arasında bir ilişkinin
varlığını işaret etmektedir. İkiz açık olgusu incelenmeden önce bütçenin, bütçe
26 Metin BAYRAK, Ömer ESEN

            bitirme tezi izle,           bitirme tezi konuları,          bitirme tezi kuralları,           bitirme tezi örnekleri,          bitirme tezi örneği,           bitirme tezleri,           bitirme ödevi,           lisans bitirme tezi,           tez konuları,                      iktisat,                makro iktisat,                mikro iktisat,                istatistik bitirme tezi,                muhasebe,                maliye,                Çalışma Ekonomisi,                bitirme tezi örneği,          bitirme tezi örnekleri,          bitirme tezleri,          lisans bitirme tezi,          bitirme tezi izle,                  Hukuka Giriş Bitirme Tezi,      ,işkhvx<bitirme tezi konuları,          bitirme ödevi,          örnek bitirme tezi,          bitirme projesi,          bitirme tezi kuralları,                  bitirme tezi örneği,      bitirme tezi örnekleri, 
açıklarının, cari işlem dengesinin ve cari açık gibi kavramların tanımlanması ve
incelenmesi konunun anlaşılabilirliği açısından büyük önem arz etmektedir.
Bütçe; gerek teorik gerekse pratik yapısı ve tekniği ile maliye alanında çok
önemli yer tutan, bilhassa devletin yüklendiği görev ve fonksiyonların görünümünü
yansıtan bir nitelik taşımaktadır. Bir ekonomide uygulanan bütçenin yapısı ve içeriği
fertler, işletmeler ve devlet cephesinden bakıldığında çok farklı anlamlar ifade
edebilmektedir. Şöyle ki, genel anlamda bütçe, belirli bir zaman dilimiyle sınırlı
finansal bir plan, mali açıdan devletin tatbik ettiği sosyo-ekonomik politikanın bir
aynası, planlama programlama açısından gelir ve gider öngörülerini yansıtan bir
belgedir (Akdoğan, 1989). 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu,
bütçeyi belirli bir dönemdeki gelir ve gider tahminleri ile bunların uygulanmasına
ilişkin hususları gösteren ve usulüne uygun olarak yürürlüğe konulan bir belge
şeklinde ifade etmektedir. Geniş anlamda bütçe kavramı ise, devletin belirli bir
döneme ait gelir ve gider dengesini gösteren ve bu dönem içerisinde kamu
gelirlerinin toplanmasına yetki, kamu giderlerinin yapılmasına izin veren bir kanun
şeklinde tanımlanabilmektedir (Erginay, 1994: 156).
Devletin gelecekteki belirli bir dönemde yapmayı öngördüğü harcamaları ve
bu harcamaları karşılayacak gelirlerin tahmini üzerine kurulan bütçeler, ülkelerin
içinde bulunduğu ekonomik duruma göre açık verebilmektedir. Ancak, bütçe
tahmini harcama ve gelirleri gösteren mali bir plan olmakla birlikte bu kavram
özünde denkliği barındırmaktadır. Bu doğrultuda bütçedeki gelir ve giderlerin
birbirine denk olması gerekliliği klasik iktisatçılar ve ona uygun klasik maliye
görüşünce şiddetle savunulmaktadır. Klasik maliyecilerin bu denk bütçe yaklaşımı,
18.yy’dan başlayarak 1929 yılındaki büyük buhrana kadar hâkim düşünce olarak
kabul görmüştür. Ancak, büyük dünya buhranıyla birlikte bu görüş yerini
ekonomiye devlet müdahalesini öngören Keynesyen görüşe bırakmıştır. Keynesyen
düşünce devletin ekonomide üstlendiği rolü ve fonksiyonları yeniden tanımlamış,
doğal olarak yapılan bu yeni tanım bir taraftan kamu yükümlülüklerini artırırken
diğer taraftan bütçe açıkları özelinde ve kamu açıkları genelinde önlenmesi güç bir
artışa sebebiyet vermiştir. Birinci dünya savaşı ve büyük dünya buhranını takip eden
süreçte, bugün neredeyse hemen hemen bütün dünya ülkelerinin yaşadığı borç
sorunu ve bütçe açığı olgusu aslında ekonomide var olan sorunların birebir sebebi
değil, belki kamu açıklarının sonucu olarak algılanabilmektedir.
5018 sayılı Kanun, bütçenin kapsamının dar olmasından kaynaklanan ve
bütçe hakkının kullanım düzeyini azaltan önemli bir eksikliği ortadan kaldırarak
bütçenin kapsamına merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, sosyal güvenlik
kurumları ve mahallî idarelerden oluşan genel yönetim kapsamındaki kamu
idarelerini de dahil etmiştir. Böylece, Türkiye’ de kamu açığı denildiğinde merkezi
Bütçe Açıklarının Cari İşlemler Dengesi Üzerine Etkileri: İkiz Açıklar Hipotezinin Türkiye için Analizi
27
yönetim bütçesinin yanında sosyal güvenlik kurumları ve mahallî idareler
bütçelerinin de dahil olduğu toplam bir yekun anlaşılmaktadır. Bir ekonomide ortaya
çıkan bütçe açığı, kamu harcamalarının kamu gelirlerinden özellikle de vergi
gelirlerinden daha fazla olduğu bir durum (Cebula, 1987: 106) veya kısaca, kamu
harcamalarının kamu gelirlerini aşması şeklinde tanımlanabilir (Begg vd., 1994:
374). Bir devlet bütçesinin fonksiyonel olabilmesi sağlam kaynaklara dayanmasına
bağlıdır. En sağlam kamu geliri ise vergidir. Devletin yeterli miktarda vergi
toplayamaması kamu gelirlerinin azalmasına sebep olmakta, kamu gelirlerinde
azalma meydana gelmesi ise bütçe açığını artırmaktadır. Bir ekonomide vergilerin
artırılamamasının asıl nedeni verginin siyasal planda fazla kabul görmeyip,
toplumsal olarak sevimsiz bulunmasıdır (Heilbroner ve Bernstein, 1989: 144). Bütçe
açığını gidermenin iki temel yolu vardır. Bunlar vergi gelirlerini artırma ve kamu
harcamalarını azaltmadır. Bütçe açığını azaltmayı arzulayan bir idare ya
harcamalarda kesintiye gidecek ya da kamu gelirlerini yani vergi gelirlerini artırma
yollarını arayacaktır (Perkins, 1997: 170; Hyman, 1990: 689). Yine bir ekonomide
meydana gelen bütçe açığı kamu borcuna ilaveler yaptığı için, devletin gelecekteki
faiz ödemelerini artırarak fertlerden toplanan vergi gelirlerinin fertlere mal ve
hizmet sağlanması yerine borçlanma faizlerine tahsisini zorunlu kılmaktadır
(Hyman, 1990: 689). Nitekim bir ekonomide oluşan müzmin bütçe açıkları ve bu
açıkların finansman yöntemleri ekonomik ve sosyal problemleri çözmekten ziyade
daha da artırıcı bir etki meydana getirmektedir (İnce, 2001; 28).
Cari işlemler dengesi (cari denge), bir ülkenin dış dünya ile yaptığı borçlu
veya alacaklı işlemler içerisinde dış ticaret (mal ihracatı-ithalatı dengesi), hizmetler
(hizmet alımlarından elde edilen döviz gelirleri-hizmet satımları karşılığı ödenen
döviz bedelleri), net yatırım gelirleri (dış yatırım gelirleri-dış yatırım giderleri) ve
net karşılıksız transfer (karşılıksız olarak elde edilen dış gelirler-karşılıksız olarak
yapılan dış giderler) dengelerinin toplamından elde edilen değerdir (Seyidoğlu,
2009: 318). Bu bağlamda cari denge denildiğinde sadece mal ihracatı ile ithalatı
arasındaki fark (dış ticaret dengesi) olarak anlaşılmaması gerekliliği ortaya
çıkmaktadır. Dolayısı ile cari denge, dış ticaret dengesine ek olarak, hizmetler
dengesi, net yatırım gelirleri dengesi ve karşılıksız net transferler dengesini de içine
alan daha kapsamlı bir kavramdır (Orhan ve Erdoğan, 2010: 296). Kendi içinde dört
alt dengeden oluşan cari dengenin toplamının negatif olması veya diğer bir ifadeyle
ülkenin cari işlemlerden elde ettiği döviz gelirlerinin cari işlemlere yapılan döviz
giderlerinden daha az olması durumu, cari açık ya da cari işlemler açığı (tersi
durumda ise cari fazla ya da cari işlemler fazlası) olarak nitelendirilir. Bununla
birlikte, cari açıkların büyük çoğunlukla dış ticaret hadlerindeki bozulmalar
neticesinde oluşması dış ticaret dengesi ile cari denge kavramlarının ekonomi
28 Metin BAYRAK, Ömer ESEN
literatüründe (modelin daha anlaşılır bir biçimde ifade edilmesi, basitleştirici bir
unsur olarak) birbirleri yerine ikame edilebilir kavramlar olarak değerlendirilmesini
de beraberinde getirmektedir.
Dışa açık bir ekonomide bütçe açıkları ve cari açıklar arasındaki teorik
etkileşim mekanizması milli gelir özdeşliğinden hareket ederek belirlenebilir. Buna
göre milli gelir (Y) için öncelikle özel tüketim (C), reel yatırım harcamalar (I), kamu
harcamaları (G) ve ihracat ile ithalat farkını gösteren net ihracat (X-M) toplamından
oluşan eşitlik aşağıdaki gibi yazılabilir:
Y C  I  G  X  M (1)
Burada gelirin bir kısmının vergilere gittiği ve özel kesimin milli gelire ek
olarak net transfer elde ettiği dikkate alındığında harcanabilir gelir (Yd), gelire (Y)
transfer ödemeleri (TR) ilave edilip ve vergiler (T) çıkartıldığında eşitliği şu şekilde
belirtmek mümkündür:
Yd  Y  TR  T (2)
Bu tanımlamalardan sonra özdeşlikler bir araya getirildiğinde milli geliri,
harcanabilir gelirde yerine yazıldığında,
Yd  C  I  G  X  M  TR  T (3)
eşitliği elde edilir.
Harcanabilir gelirin (Yd) tamamının, tüketime harcandığı harcanmayan
kısmın ise tasarruf edildiği kabul edildiğinde ya da diğer bir değişle gelirin gerek
özel kesim tarafından gerekse kamu kesimi tarafından tüketilmeyen kısmının ulusal
tasarrufumuza (S) eşit olduğu düşünüldüğünde eşitlikler aşağıdaki gibi olacaktır:
Yd  C  S ya da S  Yd  C (4)
Bunun sonucunda, (3) ve (4) nolu eşitlikler bir araya getirildiğinde,
C  S  C  I  G  X  M  TR  T (5)
özdeşliği elde edilir. (5) nolu özdeşlikten hareketle, bütçe açığı ile cari açık
arasındaki ilişkiyi şu şekilde belirtmek mümkündür:
S  I  TN  G M  X  0, TN  T  TR (6)
TA  BA  CA  0 (7)
Böylece, özel kesim tasarruf fazlasının, devlet bütçesinin ve dış âlem arasında
önemli bir ilişki olduğu ortaya koyulmaktadır. (6) nolu özdeşliğe göre dışa açık bir
ekonomide özel tasarrufların (S-I), kamu tasarruflarının (TN-G) ve dış tasarrufların
Bütçe Açıklarının Cari İşlemler Dengesi Üzerine Etkileri: İkiz Açıklar Hipotezinin Türkiye için Analizi
29
(M-X) toplamının sıfır olması durumunda ekonominin dengede olduğu
anlaşılmaktadır. TA, özel kesim tasarrufları ile yatırımları arasındaki farkı yansıtan
tasarruf açığını, BA, kamu gelirleri ile kamu harcamaları arasındaki farkı yansıtan
bütçe açığını ve CA ise mal ve hizmet ihracatı ile ithalatı arasındaki farkı temsilen
cari işlem açığını ifade etmektedir.
(6) nolu özdeşliği yeniden düzenlenerek makroekonomik denge özdeşliği
yazıldığında,

            bitirme tezi izle,           bitirme tezi konuları,          bitirme tezi kuralları,           bitirme tezi örnekleri,          bitirme tezi örneği,           bitirme tezleri,           bitirme ödevi,           lisans bitirme tezi,           tez konuları,                      iktisat,                makro iktisat,                mikro iktisat,                istatistik bitirme tezi,                muhasebe,                maliye,                Çalışma Ekonomisi,                bitirme tezi örneği,          bitirme tezi örnekleri,          bitirme tezleri,          lisans bitirme tezi,          bitirme tezi izle,                  Hukuka Giriş Bitirme Tezi,      ,işkhvx<bitirme tezi konuları,          bitirme ödevi,          örnek bitirme tezi,          bitirme projesi,          bitirme tezi kuralları,                  bitirme tezi örneği,      bitirme tezi örnekleri, 
S  I   TN  G X  M (8)
çıkan (8) eşitliğin sol tarafı bir ülkedeki iç dengeyi, sağ tarafı ise dış dengeyi
göstermektedir. Bu eşitliğe göre iç dengeyi oluşturan dengelerden özel kesim
yatırım-tasarruf dengesi (S-I) ya da kamu kesimi bütçe dengesi (TN-G) tek başına
açık verdiğinde ve eşanlı olarak cari işlem dengesindeki (X-M) açıklarında bunu
takip etmesi durumda iki açık söz konusu olmaktadır. Bu durumda oluşan iki açık
arasındaki ilişkiyi ifade eden “İkiz Açıklar” kavramı, daha ziyade bütçe ve cari
açığın eşanlı olarak gerçekleşmesi olarak bilinmektedir (Blecker, 1992: 33). Bu
açıklar bir şekilde birbirleriyle neden-sonuç ilişkisi temelinde bir etkileşimin içine
girmektedir.
İkiz açığın oluşma sürecini açıklayan genel olarak iki farklı görüş
bulunmaktadır. “İkiz Açık Hipotezini” açıklamaya çalışan yaklaşımlardan ilki
“Geleneksel Keynesyen Yaklaşımı”, diğeri ise “Ricardian Denkliği Yaklaşımı” dır.
Keynesyen geleneksel teori, bütçe açıkları ile cari işlem açıkları arasında kuvvetli
bir korelasyonun varlığını iddia ederken, Ricardian denklik hipotezi ise iki değişken
arasındaki korelasyonun varlığını reddetmektedir. Şunu hemen belirtelim ki her iki
hipotezin doğruluğunun analizi konusunda çok sayıda araştırmacı farklı model ve
yöntemler kullanarak bütçe açıkları ve cari işlem açıkları arasındaki ilişkiyi test
etmişlerdir, ancak ilişkinin varlığı ve nedensellik yönü hususunda bir konsensüs
sağlayamamışlardır.
I.I. Geleneksel Keynesyen Yaklaşım
Bütçe açıkları ile cari açıklar arasında kuvvetli bir korelasyonun varlığını
iddia eden geleneksel teori veya Keynesyen yaklaşım, bu iki parametre arasındaki
etkileşimi biri, bütçe açıkları ve cari açıklar arasındaki ilişkinin pozitif olduğu,
diğeri ise bu ilişkinin yönünün bütçe açıklarından cari açıklara doğru olduğu
şeklinde iki çıkarsamada bulunarak açıklamaktadır (Alkswani, 2000: 4). Keynesyen
gelir harcama düşüncesine göre bir ekonomide kamu harcamalarının artması veya
vergi gelirlerinin azalması sonucu artan bütçe açıkları üretim ve tüketimi pozitif
30 Metin BAYRAK, Ömer ESEN
yönde etkileyerek ulusal geliri artırır. Artan gelir yabancı mallara karşı talebi
artırarak ithalatın artmasına neden olur, ithalat artışı ise cari işlemler açığını artırır
(Akbostancı ve Tunç, 2001: 3). Bir ekonomide bütçe açığındaki artışların dış ticaret
açıklarına sebep olduğu hipotezi Mundell- Fleming modeliyle de desteklenmiştir. Bu
modele göre yüksek sermaye akışkanlığının olduğu Keynesyen açık ekonomilerde
cari işlem açıklarının asıl nedeni olarak bütçe açıkları gösterilmekte, böyle bir
ekonomide kamu harcama artışı ya da vergi kesintisinden kaynaklanan bütçe
açıklarının toplam talep ve ulusal faiz oranında artış yarattığı iddia edilmektedir.
Yurtiçinde oluşan yüksek faiz oranları yurt dışından ülkeye sermaye girişine yol
açmakta bu da ulusal paranın değerlenmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla ulusal
paranın yabancı paralar karşısında değer kazanması yabancı malların nispi fiyatını
ucuzlatıp yerli malların fiyatlarını ise daha pahalı hale getireceğinden dolayı bu
durum cari işlemler açığının oluşumuna sebebiyet verecektir (Miller ve Russek,
1989; Seater, 1993; Anoruo ve Ramchander, 1998; Darrat, 1998; Marinheiro, 2001;
Rosensweig ve Tallman, 1993; Baharumshah vd., 2006; Corsetti ve Müller, 2006).
Ayrıca, bir ekonomide kamu harcamalarının artırılması ya da vergi oranlarının
azaltılması harcanabilir geliri artırmaktadır. GSYİH’nin artması tüketim
harcamalarını artırarak ithalatın ihracattan daha hızlı artışına ve dolayısıyla cari
işlemler dengesinin açık vermesi yönünde baskıların oluşumuna yol açacaktır
(Bahmani-Oskooee,1992; Erceg vd., 2005; Corsetti ve Müller, 2006; Onafowora ve
Owoye, 2006).
I.II. Ricardian Denklik Hipotezi
Barro tarafından öne sürülen Ricardian denklik hipotezi, cari açık ve bütçe
açıkları arasındaki ilişkiyi reddetmektedir. Hipoteze göre dış ticaret dengesi, faiz
oranları ve yatırım miktarı, bütçe açığındaki değişmelerden etkilenmemektedir. Bu
yaklaşım, esas olarak hane halkı davranışlarına dikkat çekmektedir.
Şöyle ki, kamu otoritesinin bütçe açığını borçlanmayla finanse etmesi durumunda
ileride bu borcu itfa edebilmek için vergilerin borcun anaparası ve faizi kadar
artırılması gerekecektir. Rasyonel davranan ya da düşünen fertler vergilerin azalması
sonucu harcanabilir gelirlerinde meydana gelen artışı tüketime değil tasarrufa
ayıracaklardır. Böylece Ricardian eşdeğerlik hipotezine göre kamunun genişletici
maliye politikası uygulayarak bütçe açığı vermesi Keynesyen yaklaşımdan farklı
olarak fertlerin tüketim davranışlarında bir etkiye neden olmayacaktır (Gök ve
Altay, 2007: 189). Bu görüşe göre, rasyonel düşünen fertlerin alınan borçların
ertelenen vergiler olduğunu bildikleri düşüncesinden hareketle, uzun dönemde
hükümetin toplam harcamaları, toplam gelirlerine eşit olacağı ve bütçe açıklarını
finanse etmek için yapılan iç borçlanmanın, toplam tasarruf ve toplam refah
Bütçe Açıklarının Cari İşlemler Dengesi Üzerine Etkileri: İkiz Açıklar Hipotezinin Türkiye için Analizi
31
düzeyini etkilemeyeceği ileri sürülmektedir. Dolayısıyla, bütçe açıklarının cari açık
gibi herhangi bir makroekonomik değişken üzerinde herhangi bir etkisi olmayacağı
vurgulanmaktadır (Akbostancı ve Tunç, 2002: 3).
Bu yaklaşıma göre, ayrıca vergi gelirlerindeki azalmadan ya da kamu
borçlarındaki artıştan kaynaklanan bütçe açıklarının faiz veya tüketim harcamaları
kanalıyla cari açıklar üzerinde bir etkisinin olamayacağı savunulmaktadır.
Genişletici maliye politikası uygulanması sonucu vergi oranları düşürüldüğünde
bütçe gelirlerinin azalarak açıkların oluşacağı belirtilmektedir (Bilgili ve Bilgili,
1998: 9). Ancak, rasyonel beklenti içerisindeki fertlerin bu bütçe açığının gelecekte
vergi artışıyla1 ya da borçlanmak suretiyle kapatılacağının bilincinde oldukları
varsayılmaktadır. Böylelikle, vergi indirimlerinden kaynaklı gelirdeki bugünkü
artışın gelecekte vergilerde meydana gelecek yeni artışlara istinaden özel kesim
tasarruflarını arttırarak vergilerdeki değişikliğin tüketimi etkilemeyeceği ifade
edilmektedir. Bununla birlikte, açıkların borçlanma yoluyla kapatılması durumunda
bugün alınacak bir borcunun ileride faizi ile birlikte geri alınacağı beklentilerine
sahip fertlerin vergi indirimlerinden kaynaklı bütçe açıklarının aynı oranda özel
tasarrufları artıracağından faiz kanalıyla cari açığın artmayacağı vurgulanmaktadır
(Enders ve Lee, 1990; Seater, 1993; Stanley, 1998; Marinheiro, 2001; Ricciuti,
2003; Salvatore, 2006).
Aslında buradaki temel iddia bütçe açığı ister vergilerdeki azalıştan isterse
kamu harcamalarındaki artıştan kaynaklansın yani diğer bir ifadeyle, her iki açık
durumunda da finansman yönteminin vergileme veya borçlanma olması durumunda
sonucun değişmeyeceğidir. Devletin kamu finansmanında bugün, vergi almak
yerine borçlanmayı tercih etmesi, gelecekteki toplam vergi artışlarının bugünkü net
değerine eşit olmaktadır. Zira devlet tarafından satılan tahvilleri satın alan fertler,
servetlerinin arttığı yönünde bir algılamaya sahip olmayıp, rasyonel davranarak
vergi gelirlerindeki azalmanın gelecekte yine borçlanma veya vergilerdeki artışla
telafi edileceğini düşünerek tüketim kalıplarını değiştirmeyeceklerdir. Bunun anlamı
kamu harcamalarının değişmediği varsayımı altında kamu borçlanması veya bütçe
açığının özel tüketim davranışlarını etkileyemeyeceğidir (Bilgili ve Bilgili, 1998: 9).
1 Vergilerin artırılması konusunda genelde bilimsel çalışmalarda yanlış bir kanaat hasıl olmaktadır.
Aslında söylenmek istenen veya kast olunan husus vergi hasılatının artırılmak istenmesidir. Şurası
bilimsel bir gerçektir ki bir ekonomide vergi oranlarının artırılması vergi hasılatında artış olacağı
anlamına gelmez. Dolayısıyla bilimsel çalışmalarda vergilerin artırılmasından ziyade vergi hasılatının
artırılması şeklinde ki bir ifadenin daha doğru olacağı kanaatindeyiz.
32 Metin BAYRAK, Ömer ESEN

            bitirme tezi izle,           bitirme tezi konuları,          bitirme tezi kuralları,           bitirme tezi örnekleri,          bitirme tezi örneği,           bitirme tezleri,           bitirme ödevi,           lisans bitirme tezi,           tez konuları,                      iktisat,                makro iktisat,                mikro iktisat,                istatistik bitirme tezi,                muhasebe,                maliye,                Çalışma Ekonomisi,                bitirme tezi örneği,          bitirme tezi örnekleri,          bitirme tezleri,          lisans bitirme tezi,          bitirme tezi izle,                  Hukuka Giriş Bitirme Tezi,      ,işkhvx<bitirme tezi konuları,          bitirme ödevi,          örnek bitirme tezi,          bitirme projesi,          bitirme tezi kuralları,                  bitirme tezi örneği,      bitirme tezi örnekleri, 
II. Bütçe Açıkları ve Cari Açık İlişkisi: Literatür Özeti
Son yıllarda en çok tartışılan iktisadi sorunların birisi, sürdürülebilir
makroekonomik dengedir. Bir ülkede makroekonomik dengenin sağlanmasının iç ve
dış dengenin sağlanmasından geçtiği düşünüldüğünde, bu dengelerin
sürdürülebilirliği ya da mevcut dengesizliklerin çözümü hususunda nedenleri ve
çözüm yollarının iyice araştırılıp ortaya koyulması gerekmektedir. Bu bağlamda iç
dengeyi temsilen bütçe dengesi ve dış dengeyi temsilen ise cari işlem dengesi
gösterge olarak alınmaktadır. İkiz Açıklar Hipotezi, bütçe açıkları ile cari açıklar
arasında bir ilişki olduğunu ileri süren bir yaklaşımdır. Ekonominin genel dengesi
aynı anda iç ve dış dengenin sağlanmasını ifade eder. Bu bağlamda iki denge veya
dengesizlik arasındaki nedensellik ilişkisinin mevcudiyeti, varsa nedenselliğin
yönünü araştırmak büyük önem arz etmektedir. Bütçe açıkları ile cari açıklar
arasındaki ilişki (ikiz açıklar) özellikle son yıllarda birçok bilimsel çalışmaya konu
olmaktadır. Literatürdeki bulgular ise araştırma yapılan ülkelerin ekonomik
yapılarındaki ve araştırma yöntemlerindeki farklılıklar nedeni ile farklı sonuçlara
işaret etmektedir.
Ekonomi literatürüne bakıldığında, bütçe dengesi ile cari işlem dengesi
arasındaki etkileşim, Geleneksel Keynesyen Yaklaşım ve Ricardian Denkliği
Yaklaşımı altında ele alınmaktadır. İki açık arasında güçlü bir ilişkinin olduğunu
kabul eden Geleneksel Keynesyen yaklaşımını destekleyen farklı ülke
ekonomilerine yönelik birçok çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmalar içerisinde,
Vamvoukas (1999), 1948-1994 yılları arasında Yunanistan ekonomisine ait verileri
kullanarak bütçe açığı ile dış ticaret açığı arasındaki ilişkinin incelendiği çalışmada
bütçe açıklarının kısa ve uzun dönemde dış ticaret açığı üzerinde pozitif ve
aralarında önemli bir nedensellik ilişkisinin olduğu sonucuna ulaşmıştır. 17 OECD
ekonomisinin 1970-1997 dönemindeki verilerini kullanarak iki açık arasındaki
teorik ilişkiyi analiz eden Piersanti (2000), çalışmasında, cari açığın bütçe açığı ile
ilişkili olduğu görüşü destekler mahiyette sonuçlar elde edilmiştir. Meksika,
Hindistan ve Pakistan ekonomileri için bütçe açıkları ile cari açık arasındaki ilişkiyi
1969-1996 dönemi için inceleyen Kulkarni ve Erickson (2001), Meksika dışında
diğer ekonomiler için elde edilen bulgular, ikiz açık olgusunu desteklemektedir.
Bununla birlikte, Hindistan için sonuçlar, bütçe açığından cari işlem açığına doğru
nedensellik ilişkisinin olduğunu gösterirken, Pakistan için ise ters yönlü bir
nedensellik ilişkisinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Hatemi-J ve Shukur (2002),
ABD ekonomisi ile ilgili 1975:1-1998:2 dönemini kapsayan çalışmada, iki açık
arasındaki nedensellik ilişkini incelemişlerdir. Elde ettikleri sonuçlara göre, 1989
yılında ekonomi politikalarında yapısal değişiklik tespit ederek analizi 1975-1989 ve
1990-1998 yıllarına ait iki alt döneme ayırarak gerçekleştirmişlerdir. 1975-1989
Bütçe Açıklarının Cari İşlemler Dengesi Üzerine Etkileri: İkiz Açıklar Hipotezinin Türkiye için Analizi
33
dönemi için yapılan analiz sonuçları, bütçe açıklarından cari işlemler açığına doğru
tek yönlü bir nedensellik ilişkisi saptanırken, 1990 – 1998 dönemi içinde iki açık
arasındaki nedensel ilişki ters yönlü, yani cari açıklardan bütçe açığına doğru bir
nedensellik ilişkisi olduğu tespit edilmiştir. Erceg vd. (2005), ABD için 1983:1-
2003:4 dönemini kapsayan finansal şokların dış denge üzerine olan etkilerini
inceledikleri çalışmalarında bütçe açıklarında GSYH’nin % 1’i oranında bir azalma
meydana gelmesi halinde dış ticaret açığının yaklaşık GSYH’nin % 0,2’si oranında
artırdığı görülmüştür. Salvatore (2006), 1975-2005 dönemi için G7 ekonomilerinin
verilerini kullanarak yapılan çalışmasında ikiz açıkların varlığını araştırmıştır.
Yapılan analiz sonuçlarına göre, bütçe açığı ile cari açık arasında doğrudan güçlü bir
ilişki olduğu ve bütçe açıklarının artmasının cari açığa sebep olduğu sonucuna
ulaşılmıştır. Sri Lanka için cari işlem açığı, bütçe açığı ve yatırım-tasarruf açığı
arasındaki kısa ve uzun dönemli ilişkiyi 1970–2005 dönemi için otoregresif
dağıtılmış gecikmeli modeli (ARDL) kullanarak inceleyen Chowdhury ve Saleh
(2007), ele alınan dönemde değişkenler arasında güçlü bir ilişki olduğunu
saptamıştır. Analiz kapsamında elde edilen sonuçlara göre, yatırım-tasarruf (I–S)
açığında meydana gelen %1’lik bir artış cari işlem açığını % 0,67 artırırken, bütçe
açıklarındaki % 1’lik bir artış ise cari işlemler açığını % 0,20 artırdığı tespit
edilmiştir. Baharumshah ve Lau (2007), çalışmalarında Tayland için 1976:1-2001:4
dönemini kapsayan verilerle eşbütünleşme ve nedensellik analizlerini kullanarak iki
açık arasındaki ilişkiyi araştırmışlardır. Elde edilen bulgular, bütçe açıklarının cari
açığa neden olduğu yönündedir. Kamboçya ekonomisi için, bütçe dengesi ile cari
işlemler dengesi arasındaki ilişkiyi inceleyen Lau ve Cheong (2009), çalışmalarında
ikiz açık hipotezi ile tutarlı bulgular elde etmişler ve ele alınan dönemde bütçe
açığının cari işlemler açığını etkilediği sonucuna ulaşmışlardır.
Ricardian Denkliği Yaklaşımı’nı destekleyen çalışmalara bakıldığında ise,
Khalid ve Guan (1999), çalışmalarında beş gelişmiş ve beş gelişmekte olan ekonomi
için iki açık arasındaki uzun dönemli ilişkinin analizi yapılmıştır. Gelişmiş
ekonomiler için 1950-1994, gelişmekte olan ekonomiler için 1955-1993 dönemini
kapsayan çalışmada yapılan analiz sonuçlarına göre, bütçe açıkları ile cari açık
arasındaki ilişkinin incelendiği beş gelişmekte olan ülkenin biri hariç uzun vadeli bir
ilişki tespit edilememiştir. Gelişmiş ekonomilerin tamamında ise herhangi bir
ilişkiye rastlanamadığı belirtilmiştir. Leachman ve Francis (2002), 1948:1-1992:2
dönemini kapsayan Amerikan ekonomisi ile ilgili ikiz açıklar hipotezini iki aşamalı
Engle-Granger yöntemi ve Hata Düzeltme Modeli yardımıyla analiz etmişlerdir.
Elde edilen sonuçlara göre, 1973 yıllında Bretton Woods siteminin sona ermesi ve
döviz kuru kontrolleri terk edilerek kurların dalgalanmaya bırakılması sebebiyle
1974 yılında yapısal bir kırılma tespit edilmiş ve bu kırılmanın eşbütünleşme
34 Metin BAYRAK, Ömer ESEN
ilişkisini bozduğu görülmüştür. Bu nedenle veri setini 1948:1-1973:4 ve 1974:1-
1992:2 olmak üzere iki ayrı döneme ayırarak incelemişlerdir. Analiz sonuçlarına
göre, iki açık arasında 1974 öncesi dönemde bir ilişkinin varlığı tespit edilemezken,
1974 sonrası dönem için açıklar arasındaki ilişkinin zayıf ve geleneksel yaklaşımın
ifade ettiği kadar güçlü olmadığı sonucuna varılmıştır. Kaufmann vd. (2002),
Avusturya için 1976:1-1998:4 dönemini kapsayan bütçe açıkları ile cari açıklar
arasındaki nedensellik ilişkisini vektör hata düzeltme modeli (VECM) yardımıyla
belirlemeye çalıştıkları çalışmalarında iki açık arasında bir nedensellik ilişkisine
rastlanılmamıştır. Kouassi vd. (2004), veri mevcudiyetine bağlı olarak 1969-1998
dönemini kapsayan on gelişmiş (Avustralya, Avusturya, Kanada, Fransa, İtalya,
Hollanda, Yeni Zelanda, İsveç, İngiltere, ABD) ve on gelişmekte olan ülkelerin
(Kolombiya, Dominik Cumhuriyeti, Hindistan, İsrail, Kore, Malezya, Singapur,
Güney Afrika, Tayland, Venezüella) verileri kullanılarak yaptıkları çalışmalarında
bütçe açıkları ile cari işlemler açığı arasındaki nedensellik ilişkilerini ortaya
koyabilmek için Toda Yamamoto (1995) nedensellik analizi kullanmışlardır. Analiz
kapsamında incelenen gelişmekte olan ekonomiler içerisinde nedensellik ilişkisi
bulunan üç ülkeden birinde (İsrail) bütçe açıklarından cari açığa doğru, bir diğerinde
(Kore) cari açıklardan bütçe açığına doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi
saptanmıştır. Diğerinde (Tayland) ise iki açık arasında çift yönlü nedensellik
ilişkisine rastlanmıştır. Diğer gelişmekte olan ekonomiler için ise herhangi bir
nedensellik ilişkisine rastlanılmamıştır. Analiz kapsamında ele alınan gelişmiş
ekonomiler içerisinde (İtalya hariç) iki açık arasında herhangi bir nedensellik
ilişkisine rastlanılmamıştır. İtalya’da ise bu durum, cari açıktan bütçe açığına doğru
tek yönlü nedensellik ilişkisinin olduğu tespit edilmiştir. Bu sonuçlar, genel olarak
iki açık arasında herhangi bir ilişkinin olmadığını ileri süren Ricardian Denkliği
Yaklaşımına yakın sonuçlar vermektedir. Tunus ekonomisi için 1972-2000 dönemi
bütçe açıkları ile cari açıklar arasındaki ilişkiyi ECM modeli ile inceleyen Wissem
(2007) ise, iki açık arasında pozitif bir nedensellik ilişkisine rastlanılmadığı ve
sonuçların Ricardian Denkliği Yaklaşımı ile tutarlı olduğu ileri sürülmüştür.
Literatürde Türkiye ekonomisine yönelik “İkiz Açıklar Hipotezi” ile ilgili
yapılan çalışmalarda mevcuttur. Konuyu Türkiye açısından ele alan Kutlar ve
Şimşek (2001), 1984:4-2000:2 dönemi için bütçe açıkları ile dış ticaret açıkları
arasındaki ilişkiyi eşbütünleşme, hata düzeltme ve nedenselliğe dayalı olarak
incelenen çalışmada iki açık arasında güçlü bir nedensellik ilişkisinin bulunduğu
ifade edilmektedir. Akbostancı ve Tunç (2002), çalışmalarında 1987:01-2001:03
dönemini kapsayan verilerle bütçe açıkları ile cari açıklar arasındaki ilişkiyi
eşbütünleşme ve hata düzeltme modelleri kullanarak test etmişlerdir. Elde edilen
sonuçlar, uzun dönemde iki açık arasında bir ilişkinin varlığına işaret etmektedir.
Bütçe Açıklarının Cari İşlemler Dengesi Üzerine Etkileri: İkiz Açıklar Hipotezinin Türkiye için Analizi
35
Ayrıca çalışmada kısa dönemde bütçe dengesinin kötüleşmesi dış ticaret dengesini
kötüleştirdiği sonucuna da ulaşılmıştır. Utkulu (2003), 1950-2000 dönemini
kapsayan ikiz açık hipotezinin Türkiye için geçerliliğini eşbütünleşme ve hata
düzeltme modeli (ECM) kullanılarak nedensellik analizi yöntemleri ile test edildiği
çalışmada, bütçe açıkları ile dış ticaret açıkları arasında çift yönlü bir nedensellik
ilişkisine rastlanılmıştır. İkiz açıkları, 1975-2002 dönemi yıllık verileriyle Engle-
Granger iki aşamalı eşbütünleşme yöntemi ve Granger nedensellik testiyle inceleyen
Yücel ve Ata (2003), çalışmalarında iki açık arasında uzun dönemli bir ilişkinin
olduğunu tespit etmişlerdir. Ay vd. (2004), tarafından yapılan benzer bir çalışmada
ise 1992-2003 inceleme döneminde iki açık arasında ilişkinin varlığını doğrular
yönde sonuçlar elde etmişlerdir. Erdinç (2008), eşbütünleşme ve nedensellik testi
yardımıyla bütçe açığı ile cari açık arasındaki nedensellik ilişkisini 1950-2005
dönemi yıllık verileri kullanılarak test edildiği çalışmada, bütçe açıklarından cari
açıklara doğru bir nedensellik ilişkisinin olduğu tespit edilmiştir. Ümit ve Yıldırım
(2008), Türkiye için 1987:1–2005:4 dönemini kapsayan bütçe açıkları ile cari işlem
açıkları arasındaki nedenselliğin varlığını ve yönünü VAR modeli yardımıyla
inceledikleri çalışmalarında ikiz açıklar hipotezinin Türkiye için geçerli olduğu
yönünde sonuçlar elde etmişlerdir. Uygulama sonuçlarına göre, bütçe açıkları, faiz
oranları ve döviz kurları kanalıyla cari işlem açıklarına yol açtığı sonucuna
ulaşılmıştır. Acaravcı ve Öztürk (2008), 1987:01-2005:04 dönemini kapsayan
verileri kullanılarak sınır testi (ARDL) yaklaşımıyla Türkiye’nin ikiz açıkları
arasındaki kısa ve uzun dönem dinamiklerini değerlendirmek amacıyla yapmış
oldukları çalışmalarında elde edilen test sonuçları, Ricardian Denkliği Hipotezinin
reddedildiğine ve Keynesyen Yaklaşımının desteklendiğine yönelik bulgulara işaret
etmiştir. Aynı zamanda, ampirik sonuçlar, nedensellik yönünün bütçe açığından cari
işlemler açığına doğru olduğunu göstermiştir. Benzer bir çalışmada, Yapraklı
(2010), Türkiye’nin dış ticaret açıklarını etkileyen temel faktörleri, bütçe açığı, reel
para arzı ve reel efektif döviz kuru endeksi çerçevesinde 1998:1-2010:4 dönemini
kapsayan verileri kullanılarak sınır testi yaklaşımını ile incelemiştir. Elde edilen test
sonuçlarına göre, kısa ve uzun dönemde bütçe açıklarından dış ticaret açıklara doğru
pozitif ve istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Barışık ve Kesikoğlu
(2010) ise çalışmalarında, yükselen piyasa ekonomileri arasından seçilen 12 ülke
için bütçe açıkları ile cari açıklar arasındaki ilişkiyi 1991-2007 dönemini kapsayan
yıllık verileri kullanılarak Holtz-Eakin, Newey ve Rosen tarafından geliştirilen panel
nedensellik testi yardımıyla incelemişlerdir. Elde edilen analiz sonuçlarına göre,
1991-2007 arası 12 yükselen piyasa ekonomisinde bütçe açığı ile cari açık arasında
çift yönlü bir nedensellik ilişkisi olgu tespit edilmiştir. Bahtiyar ve Bakır (2011),
Türkiye’de bütçe açıkları ile cari açıklar arasındaki ilişkiyi 1980-2010 dönemini
kapsayan yıllık verileri kullanılarak regresyon analizi yardımıyla inceledikleri
36 Metin BAYRAK, Ömer ESEN
çalışmada, bütçe açıklarında meydana gelen bir artışın cari açıkları artırdığı (0,14)
sonucuna ulaşılmıştır. Mangır (2012) ise, Türkiye ekonomisi için iki açık arasındaki
ilişkiyi 1980-2011 yıllık verileri kullanılarak Johensen eşbütünleşme yaklaşımı ile
incelediği çalışmada, iki değişken arasında uzun dönemli bir ilişki olduğu sonucuna
varılmıştır. Ayrıca, elde edilen test sonuçları, Türkiye için bütçe açığından cari açığa
doğru tek yönlü bir nedensellik (Granger) ilişkisi olduğunu göstermiş ve Geleneksel
Keynesyen Yaklaşımı desteklemiştir.
Türkiye ekonomisine yönelik bu yapılan çalışmaların yanı sıra, bütçe
açıklarının cari açıkları etkilemediği görüşünü ileri süren Ricardian Denkliği
Hipotezinin desteklendiği çalışmalarda literatürde mevcuttur. Bu çalışmaların
başında yer alan Bilgili ve Bilgili (1998), 1975-1993 dönemi için bütçe açığı ve cari
işlemler açığı arasındaki ilişkiyi regresyon analizi yardımıyla araştırmıştır. Elde
edilen bulgularda iki açık arasında herhangi bir nedensellik ilişkisine
rastlanılmamıştır. Benzer bir çalışmada, Kuştepeli (2001), 1975-1995 dönemini
kapsayan verilerle eşbütünleşme ve nedensellik analizlerini kullanarak iki açık
arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Elde edilen bulgular neticesinde, bütçe açıklarından
cari işlemler açığına doğru bir nedensellik ilişkisi bulunamamıştır. Hipotezi ret eden
bir diğer çalışmada ise Çetintaş ve Barışık (2005), ikiz açıkları 1973-2003 dönemine
ait verileri kullanarak Granger ve Hasio nedensellik testleri yardımıyla
incelemişlerdir. Ancak, söz konusu çalışmada iki açık arasında bir nedensellik
ilişkisine rastlanılmamıştır. Aksu ve Başar (2005 ve 2009), bütçe açıklarının dış
ticaret açıklarını etkilediğini ileri süren ikiz açık hipotezinin Türkiye için geçerli
olup olmadığının araştırıldığı çalışmalarda, 1989-2003 ile 1994-2008 dönemlerinde
söz konusu hipotezin Türkiye için geçerli olduğuna dair herhangi bir bulguya
rastlanılmamıştır. Yay ve Tastan (2007) ise, sekiz gelişmiş ve gelişmekte olan ülke
için 1973-2005 dönemini kapsayan ancak, bütçe dengesi verilerine ilişkin kayıp
gözlemler nedeniyle farklı ülke grupları için farklı gözlem dönemleri seçilerek
yaptıkları çalışmada, Türkiye’yi 1985:1-2005:12 dönemine ilişkin spektral
nedensellik testleri çerçevesinde incelenmiştir. Elde edilen analiz sonuçları, Türkiye
için her frekans düzeyinde (hem uzun hem de kısa dönemde) ikiz açıklar hipotezini
desteklenmediğine işaret etmektedir. Bolat vd. (2011), Türkiye için ikiz açık
hipotezinin geçerliliğini 1998:1-2010:4 dönemini kapsayan verileri kullanılarak sınır
testi yaklaşımını ile incelemektedir. Elde edilen analiz sonuçlarına göre, uzun
dönemde bütçe açığı ve cari işlemler açığı arasında herhangi bir ilişkiye
rastlanmazken, kısa dönemde ise bu iki açık arasında kuvvetli bir pozitif ilişki
olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu bağlamında, elde edilen bulgular, kısa dönemde
ikiz açık hipotezinin geçerli olduğunu ancak, uzun dönemde ikiz açık hipotezini
reddeden, Ricardian denkliği hipotezini destekleyen nitelikte olduğunu göstermiştir.
Bütçe Açıklarının Cari İşlemler Dengesi Üzerine Etkileri: İkiz Açıklar Hipotezinin Türkiye için Analizi
37

            bitirme tezi izle,           bitirme tezi konuları,          bitirme tezi kuralları,           bitirme tezi örnekleri,          bitirme tezi örneği,           bitirme tezleri,           bitirme ödevi,           lisans bitirme tezi,           tez konuları,                      iktisat,                makro iktisat,                mikro iktisat,                istatistik bitirme tezi,                muhasebe,                maliye,                Çalışma Ekonomisi,                bitirme tezi örneği,          bitirme tezi örnekleri,          bitirme tezleri,          lisans bitirme tezi,          bitirme tezi izle,                  Hukuka Giriş Bitirme Tezi,      ,işkhvx<bitirme tezi konuları,          bitirme ödevi,          örnek bitirme tezi,          bitirme projesi,          bitirme tezi kuralları,                  bitirme tezi örneği,      bitirme tezi örnekleri, 
Tunçsiper ve Sürekçi (2011) ise, Türkiye’de 1987:01-2007:03 dönemi için, İkiz
Açıklar Hipotezinin geçerliliğini, VAR analizi yöntemi kullanarak incelemişlerdir.
Elde edilen test sonuçları, İkiz Açıklar Hipotezinin Türkiye için geçerli olmadığını
göstermiştir.
III. Model, Veri Seti ve Uygulanan Ekonometrik Yöntem
Bu çalışmada, Türkiye ekonomisinde bütçe açığı ile cari açık arasındaki ilişki
ekonometrik olarak incelenmektedir. Söz konusu ilişkinin tahmininde, Türkiye için
1975-2010 dönemine ait yıllık zaman serileri kullanılmıştır. Analizde kullanılan
veriler, bütçe dengesi (BA) ile cari işlem dengesi (CA) değişkenlerine ait zaman
serisi verilerinden oluşmaktadır.
Bu çalışmada Türkiye ekonomisinde kullanılan model denklem (9)’ daki gibi
oluşturulmuştur. Modelde yer alan cari açık değişkeni (CAt), T.C. Merkez
Bankası’na ait Elektronik Veri Dağıtım Sistemi (EVDS) veri tabanından alınan
nominal cari işlemler dengesi verilerinin Türkiye’nin GSMH deflâtörü (1998=100)
ile deflate edilmesi sonucunda elde edilmiştir. Bütçe açığı değişkenini (BAt)
açıklamak amacıyla kullanılan bütçe dengesi verileri, Devlet Planlama Teşkilatı’na
ait Ekonomik ve Sosyal Göstergeler veri tabanından alınan bütçe dengesi verilerinin
GSMH deflâtörü (1998=100) ile deflate edilmesi sonucunda elde edilmiştir.
CAt   0  1BAt  t (9)
Çalışmada, Bütçe Açıkları (BA) ile Cari Açıklar (CA) arasındaki ilişkinin
tahmininde, her bir değişkenin zaman serisi özelliklerini incelemek için öncelikle
serilerin durağan olup olmadıkları saptanmıştır. Zaman serisi analizlerinde,
değişkenler arasında ekonometrik olarak anlamlı ilişkiler elde edilmesi için serilerin
birim kök (unit root) içermemesi yani durağan olması gerekmektedir. Durağan
olmayan zaman serileriyle çalışılması halinde sahte regresyon problemiyle
karşılaşılabilmektedir. Bu durumda regresyon analiziyle elde edilen sonuç gerçek
ilişkiyi yansıtmamaktadır (Gujarati, 1999: 726). Bu nedenle çalışmada kullanılan
serilerin durağanlığı Augmented Dickey-Fuller (ADF) ve Phillips-Perron (PP) birim
kök testleri ile sınanmıştır. Bir CAt serisinin durağan olup olmadıkları ve durağan
iseler hangi seviyede durağan oldukları araştırılırken aşağıdaki ADF tipi regresyon
denklemi kullanılır:
i t i t
k
CAt   t  CAt1  i1 CA   (10)
Denklem (10)’da yer alan (Δ) birinci farklarını, (t)zaman trendi değişkenini,
(ε) durağan tesadüfî hata terimini ve k ise gecikme uzunluğu göstermektedir. (m)’in
belirlenmesinde Akaike, Schwardz, Hannan-Quinn gibi bilgi kriterleri göz önünde
38 Metin BAYRAK, Ömer ESEN
bulundurulmaktadır. (10) numaralı denklemde yer alan  katsayısının istatistiksel
olarak sıfıra eşit olup olmadığını test etmektedir. Sıfır hipotezi, farkları alınmamış
serilerin birim kök içerdiği yani durağan olmadığı şeklindedir.  katsayısının
istatistiksel olarak anlamlı olması, bu hipotezin reddedileceği anlamına gelmektedir.
Bu da serinin durağan olduğunu göstermektedir.  katsayısının istatistiksel olarak
anlamlı olmaması durumunda, serinin durağan olmadığı anlamına gelmektedir. Bu
durumda, durağan hale gelinceye kadar farkının alınması gerekmektedir.
Geleneksel birim kök testlerinde (ADF, PP) karşılaşılan yaygın sorun bu
testlerin yapısal kırılma olasılığını dikkate almamasıdır. Çalışmada üzerinde durulan
kısımlardan biri de zaman serilerinde yapısal kırılma olması durumunda standart
birim kök testlerinin sapmalı sonuçlar vermesidir. Dolayısıyla bu tür seriler için
yapısal kırılmalı birim kök testleri daha uygun olmaktadır. Zaman serileri genellikle
durağan değildir (birim kök içermektedir). Bu nedenle söz konusu birim kökün
gerçekte serinin durağan dışı olmasından mı yoksa seride bir yapısal kırılmanın
varlığından mı kaynaklandığının araştırılması gerekmektedir. Bu bağlamda iki
değişken arasındaki ilişkide bir kırılmanın olup olmadığı Zivot-Andrews (1992)
yapısal kırılma testiyle analiz edilmiştir.
Birim kök testleri sonucunda değişkenlerin bütünleşme derecelerinin aynı
olduğunun, yani aynı dereceden durağan olduklarının belirlenmesiyle birlikte
eşbütünleşme (koentegrasyon) analizi yapılmış ve böylelikle değişkenler arasında
uzun dönemli bir ilişkinin var olup olmadığı incelenmiştir. Değişkenler arasında
eşbütünleşme olup olmadığı Johansen eşbütünleşme testiyle araştırılmıştır.
Eşbütünleşme, ekonomik değişkenler arasındaki uzun dönemli ilişkinin istatistiksel
olarak sunulmasıdır. Eşbütünleşme teorisi durağan olmayan değişkenler arasında
durağan bir ilişkinin elde edilmesini amaçlamaktadır. Kısaca eşbütünleşme, durağan
olmayan değişkenler arasında uzun dönemli birlikte hareket ettikleri bir denge
ilişkisini göstermektedir. Değişkenler arasında eşbütünleşmenin bulunması, uzun
dönemli ilişki olduğu anlamına gelmektedir. Çalışmanın bu aşamasında değişkenler
arasında uzun dönemli bir ilişkinin olup olmadığı Johansen (1988, 1995) yaklaşımı
çerçevesinde ele alınmıştır.
En son olarak çalışmada, Bütçe Açıkları (BA) ile Cari Açıklar (CA)
değişkenlerinin değişkenin durağan ve eşbütünleşik olması durumunda iki değişken
arasında kısa dönemde bir denge olup olmadığı hata düzeltme modeli yardımıyla
incelenebilmektedir. Söz konusu değişkenler arasındaki kısa dönemli dinamikleri
değerlendirmek amacıyla hata düzeltme modeli (ECM) ile tahmin edilmiştir. Bu
çalışmada kullanılan hata düzeltme modeli aşağıdaki gibidir;
ΔCAt  β0  β1ΔCAti   β2ΔBA ti β3ECt1  εt (11)
Bütçe Açıklarının Cari İşlemler Dengesi Üzerine Etkileri: İkiz Açıklar Hipotezinin Türkiye için Analizi
39
Bu eşitliklerde; EC (Error Correction) hata düzeltme terimini, ΔCA cari
açıkları, ΔBA bütçe açıklarını, ε hata terimini ve t zamanı temsil etmektedir. İlgili
regresyon denklemlerinde, ECt-1 eş bütünleşme denklemlerinden elde edilen hata
terimlerinin bir gecikmeli değerini göstermekte ve hata düzeltme parametresi olarak
adlandırılmaktadır. Hata düzeltme mekanizmasının çalışması için hata düzeltme
katsayısı β3’ ün negatif işaretli ve 1’den küçük olması beklenmektedir. Hata
düzeltme katsayısının işareti negatif ise dengeden sapmanın olması durumunda
tekrar dengeye doğru hareketin olduğunu, katsayının 1’den küçük olması ise
sistemin dengeli olduğunu ifade etmektedir (Bozkurt, 2007: 166). Seriler arasında
uzun dönemli bir ilişkinin var olduğunun görülmesinin ardından kısa dönemli bir
ilişkinin varlığı Hata Düzeltme Modelinin tahmini ile analiz edilebilir. Ayrıca,
analizlerde Eviews 7.0 ekonometrik analiz paket programı kullanılmıştır.
IV. Ampirik Analiz ve Bulgular
Değişkenler arasında ekonometrik olarak anlamlı ilişkiler elde edilebilmesi
için analizi yapılan serinin durağan seriler olması gerekmektedir. Bu nedenle
öncelikle modelde kullanılan zaman serilerinin durağan olup olmadığının sınanması
gerekmektedir. Bu bağlamda çalışmada öncelikle değişkenlerin durağanlıkları
incelenmiştir. Kullanılan zaman serilerinin durağan olup olmadıklarının test
edilmesinde Dickey ve Fuller’ in (1981) geliştirmiş olduğu Augmented Dickey-
Fuller (ADF) ve Phillips-Perron (PP) birim kök testleri kullanılmıştır. Elde edilen
birim kök analizi sonuçları Tablo 1’ de görülmektedir.
Parantez içindeki rakamlar değişkenler için gecikme değerleri olup, Schwarz
Bilgi Kriterine (SIC) göre otokorelasyonun bulunmadığı minimum gecikmeler
olarak belirlenmiştir. Tablo 1’ deki ADF ve PP test sonuçları incelendiğinde
serilerin düzeyde % 1 önem seviyesinde durağan olmadıkları yani birim kök içerdiği
görülmektedir. Bu nedenle her bir serinin birinci farkları alınmıştır. Böylece
değişkenler durağan hale geldiği görülmektedir.
Tablo 1: Birim Kök Testi Sonuçları
Değişkenler ADF Testi PP Testi
Düzey Değeri Birinci Farklar Düzey Değeri Birinci Farklar
BAt -1.734465 (0) -5.056098* (0) -1.830201 (1) -5.056098* (0)
CAt -0.730329 (1) -8.148460* (0) -1.215236 (3) -8.589654**(2)
Not: Parantez içindeki rakamlar gecikme uzunluklarıdır. * %1 ve ** % 5 düzeyinde anlamlı
olan test değerleridir.
40 Metin BAYRAK, Ömer ESEN
Bu aşamada, serilerin durağanlık analizlerinin tamamıyla irdelenebilmesi için
serilerdeki olası kırılmaların varlığı araştırılmalıdır. Bir zaman serisinin düzey ve
eğiminde kırılmanın olması zaman serisinin yapısında belli bir dönemden (Tb) sonra
gerek düzeyde gerekse eğimde bir kırılmanın meydana geldiği anlamı taşımaktadır
(Sevüktekin ve Nargeleçekenler, 2010: 405). Kırılma zamanının bilinmediği ve
herhangi bir noktada olduğunu varsayan Zivot-Andrews (1992) yaklaşımı, trend
durağanlığı yansıtan alternatif hipotez için en fazla ağırlığı veren nispi kırılma
(değişim) yansımasını tahmin etmeyi amaçlamaktadır.
Tablo 2: Zivot – Andrews Test Sonuçları
Değişkenler Min. t-istatistiği Tb (Kırılma Dönemi)
BAt -5.952730 (2) 1999
CAt -4.953399 (1) 2001
ZA Kritik Değerleri
1% -5.57
5% -5.08
10% -4.82

            bitirme tezi izle,           bitirme tezi konuları,          bitirme tezi kuralları,           bitirme tezi örnekleri,          bitirme tezi örneği,           bitirme tezleri,           bitirme ödevi,           lisans bitirme tezi,           tez konuları,                      iktisat,                makro iktisat,                mikro iktisat,                istatistik bitirme tezi,                muhasebe,                maliye,                Çalışma Ekonomisi,                bitirme tezi örneği,          bitirme tezi örnekleri,          bitirme tezleri,          lisans bitirme tezi,          bitirme tezi izle,                  Hukuka Giriş Bitirme Tezi,      ,işkhvx<bitirme tezi konuları,          bitirme ödevi,          örnek bitirme tezi,          bitirme projesi,          bitirme tezi kuralları,                  bitirme tezi örneği,      bitirme tezi örnekleri, 
Not: Parantez içindeki rakamlar ZA yapısal kırılma için seçilen gecikme uzunluklarıdır. ZA
Kritik Değerleri ise Zivot ve Andrews (1992)’den alınmıştır.
Değişkenlere uygulanan Zivot-Andrews (1992) birim kök testinin sonuçları
Tablo 2’de yer almaktadır. ZA testi sonucu, modeldeki yapısal kırılma dönemi
olarak bütçe açıkları için 1999 yılını, çari işlemler açığı için ise 2001 yılını işaret
etmektedir. Elde edilen test istatistiği % 5 önem düzeyinde kritik değerden küçük
olduğu için 2001 yılında meydana gelen kırılmayla durağan olduğu hipotezi
reddedilir, dolayısıyla yapısal kırılma olmadan seride birim kökün varlığını gösteren
temel hipotez kabul edilir. Bu bağlamda 2001 yılında yapısal bir kırılmanın
(değişim) olduğunu ifade eden ZA testi sonuçları, Türkiye tarihinin en büyük krizi
olarak bilinen 2001 krizine işaret etmektedir. Böylece değişkenlere ait serilerin
birim kök incelemeleri tamamlandıktan sonra eşbütünleşme testine geçilmesi için
sorun bulunmamaktadır.
Johansen yönteminde ilk aşama gecikme uzunluğunun belirlenmesidir. Bu
nedenle serilerin aynı dereceden durağan oldukları görüldükten sonra Johansen
eşbütünleşme testine geçmeden önce optimum gecikme uzunluğunun belirlenmesi
gerekmektedir. Bu nedenle ele alınan değişkenler arasında uygun gecikme
uzunluğunun belirlenmesi amacıyla VAR modeli tahmin edilmiştir. Bu nedenle
optimum gecikmenin sağlanması için LR (Likelihood Ratio), AIC (Akaike
Information Criterion), SC (Schwarz Information Criterion), FPE (Final Prediction
Bütçe Açıklarının Cari İşlemler Dengesi Üzerine Etkileri: İkiz Açıklar Hipotezinin Türkiye için Analizi
41
Error) ve HQ (Hannan-Quinn Information Criterion) bilgi kriterlerine
başvurulmuştur. Bu modelden elde edilen minimum gecikme uzunluklarına ilişkin
tahmin sonuçları Tablo 3’ te özetlenmiştir.
Tablo 3: Gecikme Uzunlukları
Lag LogL LR FPE AIC SC HQ
0 -899.2632 NA 3.11e+25 64.37594 64.47110 64.40503
1 -866.3530 6.652259 5.29e+24 62.59664 63.07243 62.74209
2 -855.8937 15.68897 3.38e+24 62.13526 62.80136 62.33889
3 -847.5393 11.33811* 2.54e+24 61.82423 62.68065* 62.08605*
4 -842.7703 5.790910 2.51e+24* 61.76931* 62.81604 62.08930
5 -842.5391 0.247659 3.51e+24 62.03851 63.27556 62.41669
6 -839.9982 2.359446 4.28e+24 62.14273 63.57009 62.57909
Not : * İlgili kritere göre uygun gecikme sayısını göstermektedir.
Test sonucunda LR, SC ve HQ değerlerinin 3 gecikme için minimum değer
verdiği, FPE ve AIC değerlerinin ise 4 gecikme için minimum değer verdiği
görülmektedir. Tablo 3’ten de anlaşıldığı üzere analizimizde gecikme uzunluğunun
3 olarak seçilmesinin uygun olduğuna karar verilmiştir.
Uygun gecikme uzunluğunun belirlenmesinin ardından Johansen
eşbütünleşme testi analiz edilmiştir. “Üç” gecikme uzunluğu için yapılan Johansen
eşbütünleşme testi sonuçları Tablo 4’ te verilmiştir. Tablo 4’ teki sonuçlar, ele alınan
değişkenler arasında hem maksimum özdeğer (λmaks), v e h em d e i z ( λiz) test
istatistiklerinin % 5 anlamlılık düzeyinde eşbütünleşmenin olmadığı yönündeki H0
hipotezinin reddedildiğini ve değişkenler arasında bir eşbütünleşme vektörünün
bulunduğunu göstermektedir. Buna göre söz konusu değişkenler arasında
eşbütünleşme vardır, yani hem maksimum özdeğer testi hem de iz testi için ele
alınan seriler arasında uzun dönemli bir ilişkinin varlığı görülmektedir.
42 Metin BAYRAK, Ömer ESEN
Tablo 4: Johansen Eşbütünleşme Testi Sonuçları
λiz İstatistiği
Hipotezler İz Kriti%k D5 eğer Prob.**
H0 :r = 0, H1 :r ≥ 1 28.91943 15.49471 0.0003
H0 :r ≤ 1, H1 :r ≥ 2 0.386636 3.841466 0.5341
λmaks İstatistiği
Hipotezler Maks Kriti%k D5 eğer Prob.**
H0 :r = 0, H1 :r ≥ 1 28.53279 14.26460 0.0002
H0 :r ≤ 1, H1 :r ≥ 2 0.386636 3.841466 0.1144
**MacKinnon-Haug-Michelis (1999) p-değerleri
Tablo 4’ te ki sonuçlar incelendiğinde hem maksimum özdeğer hem de iz
istatistiği için %5 anlamlılık düzeyinde seriler arasında birden fazla eşbütünleşik
vektör olduğu görülmektedir. Böylece ilgili dönem için cari açık ile bütçe açığı
değişkenleri arasında uzun dönemli bir ilişkinin varlığından söz edilebilir.
λiz = 28.92> 15.50 ve λmaks = 28.53 > 14.26, r = 0 hipotezi her iki test değeri içinde
reddedildiği yani ele alınan değişkenlerin eşbütünleşik olduğu görülmektedir.
Eşbütünleşme ilişkisini, cari açık değişkenine göre normalize edildiğinde
değişkenler arasındaki ilişkiler aşağıdaki gibi olmaktadır:
0,55814
CA  3,316367 BA
(12)
Yukarıdaki denklemlere göre, uzun dönemde BA, CA’ yı pozitif
etkilemektedir. Buna göre incelenen dönemde bütçe açıklarındaki % 1’lik artış cari
açıkları % 3,32 oranında artırmaktadır.
Ele alınan değişkenler arasında eşbütünleşme olması, iki seri arasında uzun
dönem bir denge ilişkisi olduğunu ifade etmektedir. Yani eşbütünleşme, uzun dönem
ilişkinin araştırılmasıdır. Buna karşın, kısa dönemde ele alınan iki değişken arasında
bir dengenin olmaması olasıdır.
Seriler arasında kurulan hata düzeltme mekanizması sonucunda Tablo 5’ te
görülen sonuçlar elde edilmiştir. Bu verilere göre R2= değerinin 0,78 çıkması
modelin cari açıklardaki değişimi açıklama gücünün oldukça yüksek olduğunu
göstermektedir. Ayrıca hata düzeltme mekanizması sonucunda cari açık
değişkeninin bağımlı değişken olduğu modelden elde edilen hata terimi katsayısının
-0,15 olduğu görülmektedir. Burada, hata teriminin katsayısı beklendiği gibi negatif
işaretli ve 0,15 > 1 çıkmıştır.
Bütçe Açıklarının Cari İşlemler Dengesi Üzerine Etkileri: İkiz Açıklar Hipotezinin Türkiye için Analizi
43
Tablo 5: ECM-Hata Düzeltme Modeli Tahmin Sonuçları
Δ(CA) = – 0,149 EC t-1 – 1,298Δ(CA t-1) – 1,157Δ( CA t-2) – 0,675Δ( CA t-3) – 0,691Δ(BA t-1)
(-5,87) (-7,34) (-6,06) (-3,78) (-4,24)
-1,068Δ( BA t-2) – 0,798Δ( BA t-3) – 716
(-6,61) (-3,95) (-4,16)
R2 = 0,78 F = 12,30
Not: Parantez içindeki rakamlar t-istatistik değerlerini göstermektedir.
Cari açık denklemine ait denge hata terimi katsayısı yaklaşık olarak -0,15
tahmin edilmiştir. Bu katsayı istatistikî olarak anlamlı ve yorumlanabilir bir
büyüklüktür. Bu sonuca göre bütçe açıklarının neden olduğu cari açık düzeyindeki
bir dengesizliğin % 15’inin bir dönem içerisinde (bir yılda) ortadan kalktığı ya da
düzeldiği görülmektedir.
Sonuç ve Değerlendirme
Son yıllarda en çok tartışılan iktisadi sorunlardan birisi, sürdürülebilir
makroekonomik dengedir. Bir ülkede makroekonomik dengenin sağlanması iç ve dış
dengenin sağlanmasından geçtiği düşünüldüğünde bu dengelerin sürdürülebilirliği
ya da mevcut dengesizliklerin çözümü hususunda nedenleri ve çözüm yollarının
iyice araştırılıp ortaya koyulması gerekmektedir. Bu bağlamda iç dengeyi temsilen
bütçe dengesi ve dış dengeyi temsilen ise cari işlemler dengesi gösterge olarak
alınmaktadır. Bu bağlamda, bütçe açıkları ile cari açıklar arasındaki ilişki (İkiz
Açıklar) özellikle son yıllarda birçok bilimsel çalışmaya konu olmaktadır. İkiz
Açıklar Hipotezini konu edinen teorik yaklaşımlara ve ampirik çalışmalara
bakıldığında iki açık arasındaki ilişkinin yönü ve büyüklüğü konusunda farklı
değerlendirme ve bulguların olduğu görülmektedir.
Bu çalışmada Türkiye’de bütçe dengesi ile cari işlem dengesi arasındaki ilişki
1975 ile 2010 dönemi arasında yıllık veriler kullanılarak araştırılmıştır. Ele alınan
değişkenler arasındaki ilişkinin yönü ve büyüklüğünü araştırmak üzere Johansen
eşbütünleşme ve hata düzeltme modeli uygulanmıştır. Elde edilen ampirik sonuçlara
göre, inceleme dönemi için, bütçe açıkları ile cari açık arasında kısa ve uzun
dönemli bir ilişki olduğu sonucuna varılmıştır. Buna göre, Türkiye’de bütçe
açıklarında meydana gelen bir birim değişme karşısında cari işlemler dengesi % 3,32
oranında açık vermektedir. Bununla birlikte bütçe açıklarının neden olduğu cari açık
düzeyindeki bir dengesizliğin % 15’inin bir dönem içerisinde (bir yılda) ortadan
kalktığı ya da düzeldiği görülmektedir. Bu sonuçlar, bütçe açıklarının cari açıklara
yol açacağını ileri süren Geleneksel Keynesyen Yaklaşımı desteklerken bütçe
44 Metin BAYRAK, Ömer ESEN
açıkları ile cari işlem açıkları arasında herhangi bir ilişkinin olmadığını iddia eden
Ricardian Denkliği Hipotezini reddeder mahiyettedir. Bu bağlamda, çalışmanın
sonuçları bütçe açıkları ile cari işlem açıkları arasında bir ilişkinin varlığına ve bütçe
açıklarının cari işlemeler açığına neden olduğuna işaret etmektedir. Buna göre, bütçe
açıklarının ekonomide sadece iç dengeyi değil, aynı zamanda dış dengeyi de
etkilediği ve dolayısıyla, Türkiye’de dış açıkları gidermede maliye politikasının
etkili olabileceğini göstermektedir. Bu nedenle bütçe dengesi üzerinde sağlanan
başarıların iki açık arasındaki nedensellik ilişkisi sayesinde cari işlemler dengesi
üzerinde de etkili olabileceği düşünülmektedir.
KAYNAKÇA
ACARAVCI, Ali, ÖZTÜRK, İlhan (2008), “Twin Deficits Phenomenon:
Empirical Evidence from the ARDL Bound Test Approach for Turkey”,
International Journal of Statistics & Economics, 2(A08), 57-64.
AKBOSTANCI, Elif, TUNÇ, Gül İ. (2002), “Turkish Twin Deficit: An Error
Correction Model of Trade Balance”, Middle East Technical Universty, ERC
Working Papers, No: 01/06, 1-17.
AKDOĞAN, Abdurrahman (1989), Kamu Maliyesi, Gazi Üniversitesi
Yayınları, Ankara.
AKSU, Hayati, BAŞAR, Selim (2005), “İkiz Açıklar Hipotezinin Türkiye
Açısından Araştırılması”, İktisat, İsletme ve Finans Dergisi, C.20, S.234, 109-114.
AKSU, Hayati, BAŞAR, Selim (2009), “Türkiye İçin İkiz Açıklar
Hipotezi’nin Tahmini: Bir Sınır Testi Yaklaşım”, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi,
C.64, S.4, 1-14.
ALKSWANI, M. Alkhatib (2000), “The Twin Deficit Phenomenon in
Petroleum Economy: Evidence from Saudi Arabia”, Seventh Annual Conference,
Economic Research Forum (ERF), Amman.
ANORUO, Emmanuel, RAMCHANDER, Sanjay (1998), “Current Account
and Fiscal Deficits: Evidence From Five Developing Economies of Asia”, Journal
of Asian Economics, C.9, S.3, 487-501.
AY, A., Karaçor, Z., MUCUK, M., ERDOĞAN, S. (2004), “Bütçe Açığı-Cari
İşlemler Açığı Arasındaki İlişki: Türkiye Örneği (1992-2003)”, Selçuk Üniversitesi
SBE Dergisi, Sayı:12, 75-82.
Bütçe Açıklarının Cari İşlemler Dengesi Üzerine Etkileri: İkiz Açıklar Hipotezinin Türkiye için Analizi
45
BAHARUMSHAH, A.Z., LAU, Evan (2007), “Dynamics of Fiscal and
Current Account Deficits in Thailand: An Empirical Investigation”, Journal of
Economic Studies, Vol.34, No.6, 454-475
BAHARUMSHAH, A.Z., LAU, Evan, KHALİD, A. M. (2006), “Testing
Twin Deficits Hypothesis Using VARs and Variance Decomposition”, Journal of
the Asia Pacific Economy, Vol.11, No.3, 331-354.
BAHMANI-OSKOOEE, Mohsen (1992), “What Are the Long-Run
Determinants of the U.S. Trade Balance?”, Journal of Post Keynesian Economics,
Vol.15, No.1, 85-97.
BAHTİYAR, Görkem, BAKIR, Hasan (2011), “Türkiye’de İkiz Açık
Hipotezi”, Ekonomi Bilimleri Dergisi, C.3, S.2, 79-88.
BARIŞIK, Salih, KESİKOĞLU, Ferdi (2010), “Makro Ekonomik Değişken
Olarak Bütçe Açığı-Cari Açık İlişkisi: Gelişmekte Olan Piyasalar Örneği”, İktisat
İşletme ve Finans, C.2, S.294, 109-127.
BEGG, David, FISCHER, Stanley, DORNBUSCH, Rudiger (1994),
Economics, MC.Graw-Hill Book Company, Fourth Edition.
BİLGİLİ, F., BİLGİLİ, E. (1998), “Bütçe Açığının Cari İşlemler Üzerindeki
Etkileri: Teori ve Uygulama”, İktisat, İşletme ve Finans Dergisi, C.13, S.146
(sayının eki), 4-16.
BLECKER, Robert A. (1992), Beyond the “Twin Deficits”: A Trade Strategy
for the 1990’s, USA: Armonk, N.Y, Economic Policy Institute.
BOLAT, S ., B ELKE, M ., A RAS, O . ( 2011), ” Türkiye’de İ kiz A çık
Hipotezinin Geçerliliği: Sınır Testi Yaklaşımı”, Maliye Dergisi, Sayı:261, 247-364.
BOZKURT, Hilal (2007), Zaman Serileri Analizi, Ekin Kitabevi, Bursa.
CEBULA, J. Richard (1987), The Deficit Problem in Perspective, Lexington
Books.
CHOWDHURY, Khorshed, SALEH, A. Salman (2007), “Testing the
Keynesian Proposition of Twin Deficits in the Presence of Trade Liberalisation:
Evidence from Sri Lanka”, Wollongong Economics Working Paper, No: 07-09,
CORSETTI, Giancarlo and MULLER, Gernot J. (2006) “Twin Deficits:
Squaring Theory, Evidence and Common Sense”, Economic Policy, Vol.21, No.48,
597–638.
ÇETİNTAŞ, Hakan, BARIŞIK, Salih (2005), “Yapısal Kırılma, Birim Kök ve
İkiz Açıklar Hipotezi: Türkiye’den Ampirik Bulgular”, Maltepe Üniversitesi
Ekonomik, Toplumsal ve Siyasal Analiz Dergisi,, Sayı:1, 43-57.
46 Metin BAYRAK, Ömer ESEN
DARRAT, Ali F. (1988), “Have Large Budget Deficits Caused Rising Trade
Deficits?”, Southern Economic Journal, Vol.54, No.4, 879-887.
DICKEY, D.A., FULLER, W.A. (1981), “Likelihood Ratio Statistics for
Autoregressive Time Series with a Unit Root”, Econometrica, Vol.49, No.4, 1057-
73.
DPT, Ekonomik ve Sosyal Göstergeler, http://www.dpt.gov.tr
ENDERS, Walter, LEE, Bong-Soo (1990), “Current Account and Budget
Deficits: Twins or Distant Cousins?”, The Review of Economics and Statistics,
Vol.72, No.3, 373-381.
ERCEG, Christopher J., GUERRIERI, Luca, GUST, Christopher (2005),
“Expansionary Fiscal Shocks and the US Trade Deficit”, International Finance,
Vol.8, No.3, 363-397.
ERDİNÇ, Zeynep (2008), “İkiz Açıklar Hipotezinin Türkiye’de 1950-2005
Yılları Arasında Eşbütünleşme Analizi ve Granger Nedensellik Testi İle
İncelenmesi”, AÜ, Sosyal Bilimler Dergisi, C.8, S.1, 209-222.
ERGİNAY, Akif (1994), Kamu Maliyesi, Ankara: Savaş Yayınları.
GUJARATI, D.N. (1999), Temel Ekonometri, (Çev.Ü. Şenesen ve G.G.
Şenesen), Literatür Yay., İstanbul.
HATEMI-J, Abdulnasser, SHUKUR, Ghazi (2002), “Multivariate-based
causality tests of twin deficits in the US”, Journal of Applied Statistics, Vol.29,
No.6, 817-824.
HEILBRONER, Robert L., BERNSTEIN, Peter L. (1989), The Debt and the
Deficit: False Alarms/Real Possibilities, W. W. Norton & Company.
HYMAN, David N.(1990), Public Finance: A Contemporary Application of
Theory to Policy, 3rd. Ed., The Dryden Press, Chicago.
İNCE, Macit (2001), Devlet Borçları ve Türkiye, Gazi Kitabevi, Ankara.
JOHANSEN, S. (1995), “Likelihood Based Inference in Cointegrated Vector
Autoregressive Models”, Oxford University Press, UK.
JOHANSEN, S.. (1988). “Statistical Analysis of Cointegrating Vectors”,
Journal of Economic Dynamics and Control, Vol.12, No.2-3, 231–254.
KAUFMANN, S., SCHARLER, J., WINCKLER, G. (2002), “The Austrian
Current Account Deficits: Driven by Twin Deficits or by Intertemporal Expenditure
Allocation?”, Empirical Economics, Vol.27, No.3, 529-542.
Bütçe Açıklarının Cari İşlemler Dengesi Üzerine Etkileri: İkiz Açıklar Hipotezinin Türkiye için Analizi
47
KHALID, Ahmed M., GUAN, Teo W. (1999), “Causality Tests of Budget
and Current Account Deficits: Cross-Country Comparisons”, Empirical Economics,
Vol.24, No.3, 389-402.
KLEIN, Lawrence R. (2006), “Issues Posed by Chronic US Deficit”, Journal
of Policy Modeling,Vol.28, No.6, 673–677.
KOUASSI, E., MOUGOUÉ, Mbodja, KYMN, Kern O. (2004), “Causality
Tests of The Relationship Between The Twin Deficits”, Empirical Economics,
Vol.29, No.3, 503-525.
KULKARNI, Kishore G., ERICKSON, Erick Lee (2001), “Twin Deficit
Revisited: Evidence From India, Pakistan And Mexico”, The Journal of Applied
Business Research, Vol.17, No.2, 97-104.
KUŞTEPELİ, Y. Rabia (2001), “An Empirical Investigation of the Feldstein
Chain for Turkey”, Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi, C.2, S.1, 99-
108.
KUTLAR, Aziz, ŞİMŞEK, Muammer (2001), “Türkiye’deki Bütçe
Açıklarının Dış Ticaret Açıklarına Etkileri, Ekonometrik Bir Yaklaşım: (1984) (4)-
2000 (2)”, DEÜ, IIBF Dergisi, C.16, S.1, 1-13.
LAU, Evan, TANG, T. Cheong (2009), “Twin Deficits in Cambodia: Are
There Reasons for Concern? An Empirical Study”, Monash Economics Working
Papers, No: 11-09.
LEACHMAN, Lori L., FRANCİS, Bill (2002), “Twin Deficits: Apparition or
Reality?”, Applied Economics, Vol.34, No.9, 1121-1132.
MANGIR, Fatih (2012), “Türkiye İçin İkiz Açıklar Hipotezi Testi (1980-
2011)”, Niğde Üniversitesi İİBF Dergisi, C.5, S.2, 136-149.
MARINHEIRO, Carlos F. (2001), “Ricardian Equivalence: an Empirical
Application to the Portuguese Economy”, Catholic University of Leuven, CES
Discussion Paper Series No. 01.12., 1-41.
MILLER, Stephen M., RUSSEK, Frank S. (1989), “Are the Deficits Really
Related?”, Contemporary Economic Policy, Vol.7, No.4, 91-115.
ONAFOWORA, O.A., OWOYE, Oluwole (2006), “An Empirical
Investigation of Budget and Trade Deficits: The Case of Nigeria”, The Journal of
Developing Areas, Vol.39, No.2, 153-174.
ORHAN,Osman Z., ERDOĞAN, Seyfettin (2010), Genel Ekonomi, Umuttepe
Yay., Kocaeli.
48 Metin BAYRAK, Ömer ESEN
PAPADOGONAS, Theodore, STOURNARAS, Yannis (2006), “Twin
Deficits and Financial Integration in EU Member-States”, Journal of Policy
Modeling, Vol.28, No.5, 595–602.
PEHLİVAN, Osman (2006), Kamu Maliyesi, Derya Kitabevi, Trabzon.
PERKINS, James O. Newton (1997), Budget Deficits and Macroeconomic
Policy, New York, St. Martin’s Press.
PIERSANTI, Giovanni (2000), “Current Account Dynamics and Expected
Future Budget Deficits: Some International Evidence”, Journal of International
Money and Finance, Vol.19, No.2, 255–271.
RICCIUTI, Roberto (2003), “Assessing Ricardian Equivalence”, Journal of
Economic Surveys, Vol.17, No.1, 55-78.
ROSENSWEIG, Jeffrey A., TALLMAN, Ellis W. (1993), “Fiscal Policy And
Trade Adjustment: Are The Deficits Really Twins?”, Economic Inquiry, Vol.31,
No.4, 580-594.
SALVATORE, Dominick (2006), “Twin Deficits in the G-7 Countries and
Global Structural Imbalances”, Journal of Policy Modeling, Vol.28, No.6, 701-712.
SEATER, John J. (1993),“Ricardian Equivalence”, Journal of Economic
Literature, Vol.31, No.1, 142-190.
SEVÜKTEKİN, M., NARGELEÇEKENLER, M. (2010), Ekonometrik
Zaman Serileri Analizi – Eviews Uygulamalı, Nobel Yayın Dağıtım, Geliştirilmiş 3.
Baskı.
SEYİDOĞLU, Halil (2009), Uluslararası İktisat: Teori, Politika ve
Uygulama, Güzem Yay., İstanbul.
STANLEY, T. D. (1998), “New Wine in Old Bottles: A Meta-Analysis of
Ricardian Equivalence”, Southern Economic Journal, Vol.64, No.3, 713-727.
TCMB, Elektronik Veri Dağıtım Sistemi, http://evds.tcmb.gov.tr
TUNÇSİPER, Bedriye, SÜREKÇİ, Dilek (2011), “Türkiye’de İkiz Açıklar
Hipotezinin Geçerliliğinin Zaman Serisi Analizi”, AÜ Sosyal Bilimler Dergisi, C.11,
S.3, 103–120.
UĞUR, A. Atilla, KARATAY, Pelin (2009), “İkiz Açıklar Hipotezi: Teorik
Çerçeve ve Hipoteze Yönelik Yaklaşımlar”, Sosyoekonomi, Sayı:1, 101-122.
UTKULU, Utku (2003), “Türkiye’de Bütçe Açıkları ve Dış Ticaret Açıkları
Gerçekten İkiz mi? Koentegrasyon ve Nedensellik Bulguları”, DEÜ, IIBF Dergisi,
C.18, S.1, 45-61.
Bütçe Açıklarının Cari İşlemler Dengesi Üzerine Etkileri: İkiz Açıklar Hipotezinin Türkiye için Analizi
49
ÜMİT, A. Öznur, YILDIRIM, Kemal (2008), “İkiz Açıklar Hipotezi: Türkiye
Analizi”, İktisat, İsletme ve Finans Dergisi, C.23, S.267, 116-132.
VAMVOUKAS, George A. (1999), “The Twin Deficits Phenomenon:
Evidence From Greece”, Applied Economics, Vol.31, No.9, 1093-1100.
WISSEM, Ajili (2007), “The “Twin Deficits”: Are They Really Twins? An
Empirical Investigation of the Case of a Small Developing Economy”, The IUP
Journal of Applied Economics, Vol.6, No.1, 42-73.
YAPRAKLI, Sevda (2010), “Türkiye’de Esnek Döviz Kuru Rejimi Altında
Dış Açıkların Belirleyicileri: Sınır Testi Yaklaşımı”, Ankara Üniversitesi Siyasal
Bilgiler Fakültesi Dergisi, C.65, S.4, 141-163.
YAY, G. Gürkan, TAŞTAN, Hüseyin (2007), “İkiz Açıklar Olgusu: Frekans
Alanında Nedensellik Yaklaşımı”, İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, Sayı:37,
87-111.
YÜCEL, Fatih, ATA, A. Yılmaz (2003), “Eş-Bütünleşme ve Nedensellik
Testleri Altında İkiz Açıklar Hipotezi: Türkiye Uygulaması”, ÇÜ Sosyal Bilimler
Dergisi, C.12, S.12, 1-13.
ZIVOT, Eric, ANDREWS, D.W.K. (1992), “Further Evidence of Great
Crash, the Oil- Price Shock and the Unit Root Hypothesis”, Journal of Business and
Economic Statistics, Vol.10, No.3, 251-270.

Tez Ödev Talep Formu

Son Faaliyetler
Ocak 2025
P S Ç P C C P
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031