Avrupa Para Sistemi Tezi

Avrupa Para Sistemi: Yakınsama Ve Kredibilite
Avrupa Para Sistemi, Döviz Kuru Mekanizması, Kredibilite, Yakınsama, Alman Baskınlık Hipotezi, Sabit Döviz Kurları, Döviz Kuru Krizleri, Politika Koordinasyonu,

İktisattaki yaygın bir paradigmaya göre yüksek enflasyona sahip bir ülke kendi parasını, düşük enflasyon güvenilirliğine sahip diğer bir ülkenin para birimini çıpa olarak sabitlerse, otomatik olarak bu ülkenin para politikasını takip etmek durumundadır. Bunun sonucunda para politikasının kredibilitesi yükselir. Bu anlamda sabit döviz kurları güvenilirlik ve kredibilite sağlayabilmenin en uygun yöntemidir ve bir ölçüde politikacıların tercih nedeni
olmaktadır. Uluslararası bir anlaşmayla sabit döviz kurunun yürütülmesi garanti edilmekte ve bu nedenle hükümetin inisiyatifi dahilindeki politika yürütme yetkisi ortadan kalkmaktadır.

Avrupa Para Sistemi, Döviz Kuru Mekanizması, Kredibilite, Yakınsama, Alman Baskınlık Hipotezi, Sabit Döviz Kurları, Döviz Kuru Krizleri, Politika Koordinasyonu,
Bunun sonucunda anti-enflasyonist politikaları takip etmek, politika uygulamasının tabii bir süreci haline gelmektedir. Böylece hükümetler, reel ekonomil’le ilgili kamuoyuna kısa dönemdeki isteklerini karşılamak kaygısından kurtulmaktadır. Bu çerçevede ekonomi uzun
dönemde hem düşük enflasyon hem de makul seviyede bir büyüme hedefine erişebilecek, bu da aynı zamanda kamuoyu tarafından kabul görebilecektir.
Avrupa Para Sisteminin (APS) Döviz Kuru Mekanizması (DKM), 1979- 1998 arasında Avrupa Topluluğu’ nun döviz kum rejimini yürüten sabit fakat ayarlanabilir bir döviz kuru
sistemidir. APS’ nin DKM’ sı Avrupa döviz kurları arasında istikrarı sağladığı gibi, diğer nominal değişkenler arasında da yakınsama sağlamıştır. Almanya’ nın bu döviz kum
düzenlemesindeki etkinliği, önemli bir olgu olarak görülmektedir. Alman markı diğer dövizler
için nominal bir çıpa oluşturmakta ve Avrupa’ daki ikili döviz kurları arasındaki salınım ların aşamalı bir şekilde düşürülmesinde etkin bir araç olarak kullanılmaktadır.. Bu çalışma büyük ölçüde, DKM’ nin performansıyla ilgili olan döviz kuru yakınsamasının niteliği üzerinde yoğunlaşmaktadır. Enflasyon yakınsamasının ne ölçüde gerçekleştiği, bu çalışmada analitik olarak incelenmektedir. Diğer değişkenlerin yakınsama konusu da ayrıca araştırılmaktadır. Üstün liderlik yaklaşımından türetilen Alman Baskınlığı Hipotezi’ ne göre, DKM’ na üye ülkelerin bu sistemin kurallarına tam uyması durumunda, Alman markına karşı döviz kurlarını sabitleyeceklerinden ulusal para politikaları Üzerindeki kontrollerini kaybetmektedirler. Adı geçen ülkeler sonunda kredibilitelerini geliştirmiş olacak ve nominal yakınsama gerçekleşecektir.

Avrupa Para Sistemi, Döviz Kuru Mekanizması, Kredibilite, Yakınsama, Alman Baskınlık Hipotezi, Sabit Döviz Kurları, Döviz Kuru Krizleri, Politika Koordinasyonu,

Kredibilite konusu ampirik yöntemin yanında politik ve sistemle ilgili açılardan
incelenmektedir. Ampirik analiz, zaman serisi ekonometrisinde koentegrasyon ve vektör hata düzeltirni modelleri çerçevesinde yapılmaktadır. Aylık faiz oranları on bir APS ülkesi ve
ABD için 1979-1998 dönemini kapsamaktadır. Ampirik test için veriler IFS istatistiklerinden elde edilmiştir. Teorik çerçeve ve seçilen ampirik model doğrultusunda, Alman Baskınlık Hipotezi DKM için kanıtlanamamaktadır. Bununla birlikte sonuçlar, Almanya’ nın diğer üyeler üzerindeki tesirini ret etmemektedir. Hatta bulgular Alman para politikasının diğer ülkeler üzerinde tesiri olduğunu desteklemekte olup, bu tesirin büyüklüğü ampirik testin sonuçlarında ortaya koyulmuştur. Sonuçların, Alman Baskınlığı Hipotezini doğrulamamasının ana nedenlerinden birisi, APS’ nin niteliğinden dolayı döviz kurlarının esneklik içerebilmesi ve para politikası bağımsızlığının bir ölçüde muhafaza edilmesidir. Ulusal otoriteler özellikle ekonomiler ciddi sorunlarla karşılaştığında söz konusu esneklik ve bağımsızlıktan yararlanmaktadırlar. Yerel otoritelerin faiz politikasının yürütümüyle ilgili elde ettikleri kısmi bağımsızlık, kısa dönemli dalgalanmaların düzeltilmesi için önemli bir araçtır.
Alman Baskınlık Hipotezinin iddia ettiği gibi; DKM asimetrik bir şekilde işlemektedir. Söz konusu edilen Almanya liderliği diğer katılımcılar için pozitif bir ortam hazırlamaktadır. Fakat 1990′ larda gerçekleşen Alman Ekonomik ve Parasal Birliği bu öngörüyü değiştirmektedir. Birleşmeden doğan olumsuz havanın sonucu olarak, Almanya özellikle kendi ulusal hedeflerini ön plana çıkarmakta bu da diğer ülkelerin ulusal öncelikleriyle uyuşmazlık oluşturmaktadır. Almanya tarafından uygulanan yüksek faiz politikası, diğer ülkelerin çoğu için uyumsuz olmuş ve DKM içinde tansiyonun yükselmesine neden olmuştur. Maastricht Antlaşmasının onaylama sürecinde ortaya çıkan problemler, mevcut durumu daha da kötüleştirmiştir. Sabit kur sistemi yoluyla elde edilen kredibilite kazancı, uzun dönemde ciddi bir takım risklere konu olabilmekte ve asimetrik şoklara maruz kalabilmektedir. 1990’lardaki kriz dönemleri bu tür bir riskin boyutunu göstermiştir. Bu çalışmada kriz dönemleri, kredibilite ve yakınsama kavramlarıyla ilintili olarak ele alınmaktadır. 1990′ ların kriz dönemleri, üyeler arasındaki bazı önemli nominal değişkenlerdeki sapmayı ve Almanya’nın diğerleri üzerinde politika tesirindeki zayıflamayı göstermektedir. Bunun yanında hemen kriz sonrasında, APS’ nin işleyişiyle ilgili önemli
değişmeler yapılmıştır.

Tez Ödev Talep Formu

Son Faaliyetler
Haziran 2025
P S Ç P C C P
 1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
30