Bir işi yapabilmek için içimizde yeşeren çok güçlü istektir motivasyon. Motivasyonumuz ne kadar güçlü ise o işi yapma gücümüz o derecede artar. Motivasyon o kadar önemlidir ki… Okuyalım.
Uzmanından özel ders almak istemez misiniz? Üstelik zamanı ve mekanı da siz belirliyorsunuz.
Bir işi yapabilmek için içimizde yeşeren çok güçlü istektir motivasyon. Motivasyonumuz ne kadar güçlü ise o işi yapma gücümüz o derecede artar. Sevdiğimiz birini görmek için çok güçlü bir isteğimiz varsa, bize ne uzaklık engel olabilir ne de bir meşguliyetimizin. Her şeyi bir tarafa bırakıp, sevdiğimiz kişiyi görmeye gideriz.
Bu örneklemeyi yaşamımızda bir çok başka şey için de verebliriz. Örneğin çok az vakit kalsın ya da kalmasın, önümüzde bir sınav olabilir. Bu sınavı verme isteğimiz ne kadar güçlü, motivasyomunuz nedir?
1999 yılı öğrenciler kimi öğrenciler açısından felaket, kimileri açısından nimet olarak değerlendirildi. O yıl normal gününde (pazar) ve saatinde yapılması gereken ÖSS, soru kitapçıklarının çalınması sebebiyle bir gece önce iptal edildi. Çogu sınav öğrencisi performansı olumsuz etkilenmesin diye bir gece önce televizyon izlememiş, açıklanan sınav iptal duyrusundan habersiz sınav sabahı ter dökecekleri okula çoktan gitmişti.
O yıl sınava hazırladığım 6 öğrenciden örnekleme yapıp, motivasyon denen şeyin ne kadar güçlü olduğunu anlatmaya çalışacağım.
Dört öğrencime sene başında özel ders başladığımdan kendilerinden çok umutluydum. Zaten sene içindeki performansları bu sınavda %100 başarı sağlayacaklarını gösteriyordu. Dershanedeki sistemli çalışmalarına özel ders desteği eklenince, bir de sınavı başarma arzuları maksimum olunca başarının kesinliğine alıştırmıştık kendimizi. Öyle bir motive olmuşlardı ki, adeta hedefine kilitlenen güdümlü bir füze gibi sınav gününe ve saatine kilitlenmişlerdi.
Diğer iki özel ders verdiğim öğrencim ise sınava yaklaşık 3 hafta kala çalışmaya başlamışlardı ve o güne kadar elle tutulur bir çalışmaları da yoktu. Çok isteklilerdi fakat kalan sürenin azlıgı ile bir türlü motive olamıyorlardı.
Bu sene olmazsa bari gelecek sene için bir altyapımız olur düşüncesiyle özel ders almaya karar vermişlerdi. Fakat sınav günü hem bu iki öğrencimin hem de diğerlerinin hayatlarında dönüm noktası oldu. Zira sına 1 ay sonrasına ertelenmişti. Hiç bir detaya girmeden sonuçları açıklıyorum:
Sene başından beri özel ders verdiğim, sınav gününe inanılmaz bir arzu ile kilitlendiğinden bahsettiğim öğrencilerimin hiçbiri sınavı kazanamadı.
Diğer iki öğrencim ise, bu bir lütuftur diyerek inanılmaz bir arzu ile kalan her günü değerlendirip sınavı kazandılar.
Bu örneklemeleri vermemin tek bir sebebi vardı, kulağımıza küpe olsun diye:
İster kısıtlı zamanınız kalsın, ister uzun. Birşeyi arzulamaktan ne zaman vazgeçerseniz işte o vakit kaybetmişsinizdir.