bitirme projesi,
tez sunumları,özel ders matematik,
özel eğitim,
özel ders ankara,
ders verenler,
özel ders verenler,
özel ders ilanları,
istanbul özel ders,
özel öğretmen,
I. ÜNİTE GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYAT
GÜZEL SANATLAR İÇİNDE EDEBİYATIN YERİ
Güzel sanatları diğer eserlerden ayıran en önemli özellik
insanda coşku ve estetik haz uyandırmasıdır.Güzel sanatlar
için yapılan en iyi sınıflama bu sanatların kullandıkları
malzemelere göre yapılan sınıflandırmadır.Bu malzemeler
fonetik ve plastik olarak ikiye ayrılır.Sesle yapılan sanatlara
fonetik sanatlar, görüntüyle yapılan sanatlara ise plastik
sanatlar denir.Güzel sanatların genelinde plastik malzeme
kullanılırken edebiyat ve müzik ise sese dayalı bir sanattır.
Edebiyatın malzemesi kelimelerdir ve edebiyat dille
gerçekleştirilen bir güzel sanatlar etkinliğidir.Edebiyatın asılbitirme projesi,
tez sunumları,özel ders matematik,
özel eğitim,
özel ders ankara,
ders verenler,
özel ders verenler,
özel ders ilanları,
istanbul özel ders,
özel öğretmen,
amacı güzel sanatların en önemli öğesi olan estetik zevk
duygusunu dil aracılığıyla gerçekleştirmektir.Edebiyatta
fayda sağlamak amaç olarak her zaman ikinci plandadır.
Edebiyat; Tanımı, Konusu,Yöntemi
Duygu ve düşüncelerin söz ya da yazıyla etkili ve güzel bir
biçimde anlatılması sanatına edebiyat denir. Edebiyat,
sözcüğü Arapça ‘’edep’’ sözcüğünden türemiştir. Edebiyat
sözcüğü ilk kez Tanzimat döneminde Şinasi tarafından
kullanılmıştır. Şinasi’den önce nazım ve nesir türlerindeki
eserlere ‘’şiir ve inşa’’ denilmekteydi.
Edebiyatın Konusu
Yazar ve şairlerin ortaya koydukları eserlerde ele alıp
işledikleri her şey, edebiyatın konusunu oluşturur.
Edebiyatın Yöntemi
Dil ürünlerinin tüm özelliklerinin tarihi akış içinde bilimsel
olarak incelenmesi de edebiyatın yöntemini oluşturur.
EDEBİYATIN DİĞER BİLİM DALLARIYLA İLİŞKİSİ
Edebiyatın temel öğesi olan dil diğer bilim dallarının da
anlatım aracıdır. Bundan dolayı felsefe, psikoloji, sosyoloji,
hatta tarih, coğrafya, ekonomi vb. diğer bilim dallarıyla
yakından ilişkisi vardır.Araştırmacılar da edebiyat
araştırmalarında yazarın biyografisini yazarken tarih
biliminden,yaşadığı ortamı yazarken sosyoloji
biliminden,yazarın içinde bulunduğu ruhsal durumu anlatırken
ise psikolojiden faydalanırlar.
Yazarı etkileyen toplumsal,siyasal ve felsefî görüşleri de
diğer sosyal bilimlerin yardımıyla ortaya koyarlar.
Edebiyat Tarihi ve Önemibitirme projesi,
tez sunumları,özel ders matematik,
özel eğitim,
özel ders ankara,
ders verenler,
özel ders verenler,
özel ders ilanları,
istanbul özel ders,
özel öğretmen,
Bir ulusun çağlar boyu yarattığı sözlü ve yazılı dil
ürünlerini ve onların yazarlarını bilimsel bir yöntemle tarihi
akış içinde inceleyen bilim dalına edebiyat tarihi
denir.Edebiyat tarihi bir ulusun geçmişteki düşünce yapısını,
dünya anlayışını, kültür ve uygarlık birikimini yeni kuşaklara
aktarır.Böylece kuşaklar arasında köprü kurarak yeni
kuşakların daha iyiyi, doğruyu, güzeli bulmalarına yardımcı
olur.Bizde Tanzimat dönemine kadar edebiyat tarihi
tezkirelerden ibaretti.
Tezkire: Şairlerin hayat hikayelerini anlatan biyografi
türünden eserlere denir.
Başlıca edebiyat tarihi yazarlarımız şunlardır: Ziya Paşa,M.
Fuat Köprülü,Agah Sırrı Levend,Ahmet Hamdi Tanpınar,Nihat
Sami Banarlı
DİLİN İNSAN VE TOPLUM HAYATINDAKİ YERİ
Dil-Kültür-Edebiyat İlişkisi
Dil, insanların duygu düşünce ve düşlerini; özlem ve
isteklerini anlatma aracıdır . Kültür ise;dil,din,ülkü gibi ortak
duygu ve düşüncelerin bizde yarattığı değişim ve
bileşimdir.Bu nedenle dil bir ulusun temel taşıdır.Dil kültür
değerlerimizi geleceğe taşır ve edebiyatın da temel öğesidir.
Dil, edebiyatın temel öğesi; edebiyat, kültür birikiminin
kendisidir. Görüldüğü gibi dil,kültür ve edebiyat birbirinin
tamamlayıcısıdır.bitirme projesi,
tez sunumları,özel ders matematik,
özel eğitim,
özel ders ankara,
ders verenler,
özel ders verenler,
özel ders ilanları,
istanbul özel ders,
özel öğretmen,
METİN – EDEBî METİN
Metin:Bir yazıyı şekil,anlatım ve yazım özellikleriyle
oluşturan kelimelerin tamamına metin denir.
Edebî Eser (Edeb Metin); Tanımı ve Özellikleri
İnsanın duygu ve düşüncelerini; özlem ve dileklerini estetik
ölçüler içinde anlatan ve okuyucuda güzellik duygusu yaratan
dil ürünlerine edebî eser(metin) denir.
Özellikleri
Edebî eser okuyanı etkilemelidir.
Anlatımı güzel düşüncesi sağlam ve özlü olmalıdır.
Konusu;ait olduğu toplumun ve yazıldığı dönemin
özelliklerini yansıtmalıdır.
Eser zamanın süzgecinden geçtikten sonra toplumca
anlaşılıp beğenilmelidir.
Duygu ve düşünceler belli bir edebî türe uygun olarak
anlatılmalıdır.
Eser estetik ölçüler içinde ,belli bir sanat anlayışıyla
yazılmalıdırbitirme projesi,
tez sunumları,özel ders matematik,
özel eğitim,
özel ders ankara,
ders verenler,
özel ders verenler,
özel ders ilanları,
istanbul özel ders,
özel öğretmen,
EDEBİYAT VE GERÇEKLİK
Dış dünyadaki tüm nesnel varlıklar,koşullar ve durumlar
gerçekliğin kapsamına girer.Edebiyat dış dünyayı,insanı ve
insana özgü özellikleri kurmaca yoluyla dile getirir.Yani
sanatçı dış dünyayı olduğu gibi değil,kendi süzgecinden
geçirerek,değiştirerek,yorumlayarak anlatır.Bu paralelde
şöyle bir tanım çıkarılabilir: Sanat yada edebiyat,bir nevi
gerçeğin yorumlanarak anlatılmasıdır. Burada unutulmaması
gereken nokta ise edebiyatın bunu yaparken gerçeklikten
tamamen uzaklaşmamış olmasıdır.
9.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI
2
II. ÜNİTE
ÇOŞKU VE HEYECAN DİLE GETİREN METİNLER
(ŞİİR)
ŞİİR VE ZİHNİYET
Zihniyet,bir dönemdeki sosyal,siyasî,idarî,adlî,dinî,ticarî
hayatın birlikte oluşturduğu ortamdır.Yani devrin kabul
edilmiş sanat zevki ve hakim anlayışıdır.
Bir eser hangi dönemde verilmişse, o dönemden izler
taşır.Şairlerin şiirleri de yaşadıkları dönemden izler
taşır.Şairlerin şiirlerinde de yaşadıkları dönemin sosyal ve
siyasal olaylarını, kültürünü,ilişkilerini,inançlarını,sanat
zevkini görebiliriz.Dolayısıyla bir şiiri incelerken, o şiirin
yazıldığı dönemin ve şairin özelliklerini göz önüne almalıyız.
ŞİİRDE AHENK (SES VE RİTMbitirme projesi,
tez sunumları,özel ders matematik,
özel eğitim,
özel ders ankara,
ders verenler,
özel ders verenler,
özel ders ilanları,
istanbul özel ders,
özel öğretmen, )
Ahenk:
Ahenk kelimesi uyum anlamına gelmektedir. Edebiyatta
ise kelimelerin birbiriyle ses ve anlam bakımından etkileyici
bir bütün olması anlamındadır.
Şiirde ahenk;ustaca kullanılan ses akışı,söyleyiş,ritm,ölçü
ve her türlü ses benzerliğiyle sağlanır. Şiirde ahengi
sağlamak için ölçü,uyak,vurgu,tonlama gibi değişik unsurlar
kullanılır.
Şiirde ahnegi sağlayan unsurları şöyle sıralayabiliriz:
1) Vurgu: Bir kelimede hecelerden birinin diğerlerine göre
daha baskılı,daha kuvvetli söylenmesidir. Vurgu hem
kelimenin anlamını güçlendiren hem de şiiri ahenkli kılan bir
unsurdur. Vurgulama ve tonlama şiirin ahengini ve etki
gücünü bir kat daha artırır.
Ör:
Gök sarı toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı
Arkada zincirlenen Toros Dağları
2) Tonlama: Anlatılmak istenen duygu veya düşüncenin daha
etkili ifade edilebilmesi için ses tonunu değiştirerek
okumaya tonlama denir. Böylece acıma,üzüntü,özlem,hayranlık,
sevgi gibi duygular belirginlik kazanır.
Ör:bitirme projesi,
tez sunumları,özel ders matematik,
özel eğitim,
özel ders ankara,
ders verenler,
özel ders verenler,
özel ders ilanları,
istanbul özel ders,
özel öğretmen,
Bir sarsıntı… Uyandım uzun süren uykudan,
Geçiyordu araba yola benzer bir sudan.
3) Ölçü:Ahengi sağlamak şiire belli bir düzen vermek için
şiirlerde çeşitli ölçüler kullanılır. Türk edebiyatında hece ve
aruz ölçüsü olmak üzere iki çeşit ölçü kullanılmıştır.
a) Hece ölçüsü: Şiirdeki tüm dizelerin hecelerinin sayısının
eşit olması esasına dayanır.
* Hece ölçüsü Türklerin bulduğu bir ölçüdür.
* Bilinen en eski Türk şiirlerinde de bu ölçü kullanılmıştır.
* 7’li, 8’li, 11’li hece ölçüsü kalıpları en çok kullanılan
kalıplardır.
Durak: Ölçü kalıpları içerisindeki durma yeridir.Hece
ölçüsünde duraklar sözcükleri bölmez.
b) Aruz ölçüsü: Dizelerdeki hecelerin açıklık kapalılık
esasına bağlı olan bir ölçü sistemidir. Sonu ünlü ile biten
heceler ‘’açık’’, sonu ünsüzle biten heceler de ‘’kapalı’’ hece
olarak adlandırılır. Ayrıca uzun ünlülü heceler ile dize
sonundaki heceler daima kapalı kabul edilir.
* Aruz ölçüsünde duraklar sözcükleri bölebilir.
O be nim mil / le ti min yıl / dı zı dır par / la ya cak
. . – – . . – – . . – – . . -bitirme projesi,
tez sunumları,özel ders matematik,
özel eğitim,
özel ders ankara,
ders verenler,
özel ders verenler,
özel ders ilanları,
istanbul özel ders,
özel öğretmen,
Fe i la tün Fe i la tün Fe i la tün Fe i tün
* Aruz vezninde hecelerin kısalığı ve uzunluğu esas olduğu
için bazı Türkçe kelimeler kısa olduğu halde vezin gereği
uzun okunur; buna imale denir. İmale kısa heceyi uzun yapar.
Arapça ve Farsça kelimelerdeki bazı uzun seslerin vezin
gereği kısa okunmasına da zihaf denir. Sessiz bir harfle
biten kelime vezin gereği açık olması gerekirse, kendinden
sonra sesli ile başlayan bir hece varsa birinci kelimenin
sonundaki harf, ikinci kelimenin ilk hecesine ulanır. Buna
ulama denir. Ulama kapalı heceyi açık yapar.
c) Serbest Ölçü:Herhangi bir sisteme bağlı olmayan
ölçüdür.19.yüazyıl sonlarından itibaren edebiyatımıza
girmiştir.
4) Uyak (Kafiye) ve Redif:
Uyak: Dize sonlarında bulunan ve görevleri farklı olan ses
veya ek benzerlikleridir.
Redif: Mısra sonlarında bulunan aynı görevdeki ses, ek ve
kelime tekrarlarıdır.
Her yalana kanmışım kafiye:’’an’’
Her söze inanmışım redif: ‘’mışım’’
Ben artık sevgiden de
Bıkmışım, usanmışım
Uyak Çeşitleri
a)Yarım Uyak:Sadece bir ünsüzün benzeşmesiyle oluşan
kafiyeye yarım uyak denir.
Ecel büke belimizi
Söyletmeye dilimizibitirme projesi,
tez sunumları,özel ders matematik,
özel eğitim,
özel ders ankara,
ders verenler,
özel ders verenler,
özel ders ilanları,
istanbul özel ders,
özel öğretmen,
Hasta iken halimizi
Soranlara selam olsun
b)Tam Uyak:Biri ünlü biri ünsüz olmak üzere iki sesin
benzerliğiyle oluşan uyağa tam uyak denir.
Ben gideyim yol gitsin,ben gideyim yol gitsin;
İki yanımdan aksın bir sel gibi fenerler
Tak,tak ayak sesimi aç köpekler işitsinbitirme projesi,
tez sunumları,özel ders matematik,
özel eğitim,
özel ders ankara,
ders verenler,
özel ders verenler,
özel ders ilanları,
istanbul özel ders,
özel öğretmen,
Yanıt yok